Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

güre ne demek?

 - 5 sözlük, 15 sonuç.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

güre anlamı
Bakır leblebici kazanı. (*Tavşanlı -Kütahya)

Güncel Türkçe Sözlük

güre anlamı
is. hlk. 1. Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek. 2. Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay. 3. sf. mec. Kuvvetli, dinç. 4. sf. mec. Çekingen, korkak, ürkek.

Tarama Sözlüğü

güre anlamı
1. Vahşi, talim görmemiş, işe alışmamış. 2. Zıpır, haşarı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

güre anlamı
1. Çiftleşmek isteyen kısrak, dişi eşek. 2. Bir yaşından üç yaşına kadar olan taylara verilen ad. 3. Küçük kulaklı koyun ve keçi.
güre anlamı
1. Kuvvetli, dinç. 2. Çekingen, korkak, ürkek 3. Soğukkanlı.
güre anlamı
Verimli olmayan toprak, mera.

Elifli *Bayındır -İzmir
-Çanakkale
-Edirne

güre anlamı
Sık, gür: Çayırın güre yerine yaslandım.

-Edirne

güre anlamı
Uzak.

*Boyabat -Sinop

güre anlamı
Hemen yapılıp bozulabilen, basit ocak.

Topkapı -İstanbul

güre anlamı
Yabancı olan, alışmamış olan.

*Manyas -Balıkesir

güre anlamı
Hiç bağlanmamış serbestçe gezmiş ürkek, azgın hayvan.

*Dinar -Afyon
-Burdur

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Güre anlamı
Afyon ili, Hocalar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güre anlamı
Aydın ili, Bozdoğan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güre anlamı
Balıkesir ili, Edremit ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güre anlamı
Uşak ili, Güre bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

güre eş anlamlısı

çekingen
sf. Her şeyden çekinen, ürkek, tutuk (kimse), muhteriz: "Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı." -A. Kutlu.
dinç
sf. 1. Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana: "Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Canlı, zinde bir biçimde: "Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu." -İ. O. Anar.
kuvvetli
sf. 1. Gücü çok olan, zorlu, şiddetli: "Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." -H. E. Adıvar. 2. Sağlam, dayanıklı olan: "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." -Ö. Seyfettin. 3. Görevini iyi yapan, keskin: Kuvvetli gözleri var. 4. Çok etkileyici: "En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." -Ö. Seyfettin. 5. Saygın, nüfuzlu. 6. Üstün, donanımlı. 7. Etkili: "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." -R. N. Güntekin.
ürkek
sf. 1. Çok ürken, korkuya çabuk kapılan. 2. Çekingen: "Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona." -T. Buğra.

"güre" için örnek kullanımlar

Önce üçüncü boydan genç güreşçiler güre­şirler. Adlan söylenilerek çağrılan iki güreşçi meydana çıkarlar, birbirlerine yakın girerler ve
Kaynak: Kuşak güreşleri
colspan 2 | Yıllara göre köy nüfus verileri 2011 hane sayısı 310 secmen 1062 nufusu 1600 yılara güre nufusu bilinmesi çokzor çümkü güçleri
Kaynak: Kayaköyü, Eğil
Ama tahminlere güre 200-300 sene arasi bir köy oldugu biliniyor. Cünkü ordaki coğrafyaya baktığımızda milatan öncede insanlarin yasadigi
Kaynak: Tepecik, Kocaköy
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.