Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kuvvetli ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

kuvvetli anlamı
sf. 1. Gücü çok olan, zorlu, şiddetli: "Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." -H. E. Adıvar. 2. Sağlam, dayanıklı olan: "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." -Ö. Seyfettin. 3. Görevini iyi yapan, keskin: Kuvvetli gözleri var. 4. Çok etkileyici: "En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." -Ö. Seyfettin. 5. Saygın, nüfuzlu. 6. Üstün, donanımlı. 7. Etkili: "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

kuvvetli anlamı
sıfat
1) strong
2) powerful
3) potent
4) vigorous
5) robust
6) intense
7) forceful
8) tenacious
9) muscular
10) rugged
11) mighty
12) retentive
13) energetic
14) sound
15) stalwart
16) hearty
17) virulent
18) sinewy
19) lusty
20) stout
21) sappy
22) heady
23) healthy
24) virile
25) swinging
26) sinewed
27) doughty
son ek
1) -powered

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kuvvetli anlamı
Kuvvetli, bakınız» kuvetli

kuvvetli eş anlamlısı

etkili
sf. Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik: "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." -A. İlhan.
Keskin
öz. is. (ke'skin) Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri.
keskin
sf. 1. Çok kesici, iyi kesen: "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." -H. R. Gürpınar. 2. mec. Tiz (ses): "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." -P. Safa. 3. mec. Kırıcı, incitici: "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." -H. Taner. 4. mec. Etkili, sert: "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük." -F. R. Atay. 5. argo Zampara.
nüfuzlu
sf. 1. Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli: "Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü." -R. H. Karay. 2. Makamı yüksek, kademesi üst: "Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi." -H. Taner.
saygın
sf. Saygı gören, sayılan, hatırlı, itibarlı, muteber: "Artık saygın biri olmasına ramak kalmıştı." -İ. O. Anar.
şiddetli
sf. 1. Etkisi çok olan, zorlu: "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." -F. R. Atay. 2. Hızlı: "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." -R. Enis. 3. Aşırı: Şiddetli geçimsizlik.
üstün
(I) sf. 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan: "Zekâsının işlek, hatasız ve çok üstün olduğunu bir daha anlıyorum." -R. H. Karay. 2. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.
üstün
(II) is. db. esk. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha.
zorlu
sf. 1. Güçlü, kuvvetli, şiddetli: Zorlu bir yağmur. 2. Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse): "Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti." -H. Taner. 3. Zor, güç yapılan: "Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki..." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Zorbalık yapan.

"kuvvetli" için örnek kullanımlar

Yağışların yarın daha kuvvetli bir şekilde görülmesi bekleniyor.
Rainfall is expected to be seen as a stronger tomorrow.
Kaynak: samanyoluhaber.com
Doğu Karadeniz'de rüzgar kuvvetli esiyor, yağış sağanak şeklinde.
Strong wind blowing in the Eastern Black Sea region, in the form of torrential rainfall.
Kaynak: cnnturk.com
Bugün Marmara ile Ege bölgelerinde ise yağmurlar da kuvvetli olacak.
Today, the Marmara and Aegean regions, the rains will be strong.
Kaynak: konya.net.tr
Büyük Türkiye korkusu dış güçlerde olduğu kadar içeride de kuvvetli.
Great indoors as well as outside powers have a strong fear of Turkey.
Kaynak: pirsushaber.com
"Kuvvetli"; kuvvetli ve iyonik yükü fazla olan ve az polarize olabilen türler için kullanılır. " "Zayıf", büyük, iyonik yükü düşük ve
Kaynak: Zayıf ve kuvvetli asit ve bazlar
1970 'li yıllara kadar Proton ve nötronlar'ın temel parçacık lar olduğu düşünülüyordu ve kuvvetli etkileşim ifadesi bugün nükleer kuvvet
Kaynak: Güçlü etkileşim
Elektronik aletler düşük kuvvetli sistemlerdir ve transistör , tümleşik devre gibi parçalar kullanırlar. Bu tanıma göre, elektromekanik
Kaynak: Elektronik müzik
Cumhuriyetin en yoğun yerleşim ve en kuvvetli ekonomik bölgesini oluşturmaktadır. Eyalet başkanti Wiesbaden dir. Nüfusu en büyük şehri
Kaynak: Hessen
Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok
Kaynak: Nükleer silah
Marş, kuvvetli ve düzenli bir ritime sahip, genellikle uygun adım yürüyüşler için yazılan ve askeri bandolarca çalınan müzik eseri.
Kaynak: Marş
Köşe yansıtıcılar, özellikle, çok küçük etken yansıtma yüzeyine sahip nesnelerden kuvvetli bir radar yansıması elde etmek için kullanılır
Kaynak: Köşe yansıtıcılar
Tutuklama, ceza muhakemesinde, henüz kesin hükümle özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olmamışken, suçu işlediği konusunda kuvvetli şüphe
Kaynak: Tutuklama
Video projektör, LCD teknolojisi ile birlikte gelişen transparan LCD üzerinde oluşan görüntünün kuvvetli bir projektör ışığı ile
Kaynak: Projeksiyon
Kral suyu, asitlerin az etki ettiği ya da etki etmediği altın ve platin gibi metallerle tepkimeye girebilen kuvvetli bir asit
Kaynak: Kral suyu
Amalgam (Arapça al-malgam merhem), çok kuvvetli çözme özelliğine sahip olan civa nın, metal ler ile yaptığı karışım (alaşım ).
Kaynak: Amalgam
Cengiz Han'ın buraya gömüldüğü kuvvetli bir ihtimal olarak görülmektedir. Budist olan Moğollar ve Türki kavimler Buda'yı burhan olarak
Kaynak: Burhan Haldun Dağı
Bromat asidik ortamda kuvvetli bir yükseltgendir. Titrasyon sırasında bromat, bromür e indirgenir. Doğrudan titrasyon metil oranj , metil
Kaynak: Bromometri

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.