zorlu ne demek?
- 5 sözlük, 9 sonuç.
Güncel Türkçe Sözlük
zorlu anlamı
sf. 1. Güçlü, kuvvetli, şiddetli: Zorlu bir yağmur. 2. Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse): "Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti." -H. Taner. 3. Zor, güç yapılan: "Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki..." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Zorbalık yapan.
Kişi Adları Sözlüğü
Zorlu anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken.
Türkçe - İngilizce
zorlu anlamı
sıfat
1) tough
2) stringent
3) formidable
4) intractable
5) rugged
6) mighty
7) thorny
8) sweaty
9) stiff
10) robust
11) redoubtable
12) sticky
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
zorlu anlamı
1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı.
zorlu anlamı
1. Güçlü, dayanıklı. 2. Sert, keskin. 3. Yürekli, cesur. 4. Zorba.
zorlu anlamı
1. İnandırıcı konuşan, girgin. 2. Dikkatli.
zorlu anlamı
1. İyi, güzel, beğenilen. 2. Kabadayı. 3. Dayanıklı, güçlü.
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Zorlu anlamıArtvin ili, Borçka ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Zorlu anlamıŞanlıurfa ili, Akçakale ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
zorlu eş anlamlısı
güçlü sf. 1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz:
"Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." -A. Kutlu. 2. Şiddeti çok olan. 3.
mec. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu:
"Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi." -R. Mağden. 4.
mec. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili:
"Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum." -A. Ümit.
kuvvetli sf. 1. Gücü çok olan, zorlu, şiddetli:
"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." -H. E. Adıvar. 2. Sağlam, dayanıklı olan:
"Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." -Ö. Seyfettin. 3. Görevini iyi yapan, keskin:
Kuvvetli gözleri var. 4. Çok etkileyici:
"En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." -Ö. Seyfettin. 5. Saygın, nüfuzlu. 6. Üstün, donanımlı. 7. Etkili:
"İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." -R. N. Güntekin.
şiddetli sf. 1. Etkisi çok olan, zorlu:
"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." -F. R. Atay. 2. Hızlı:
"Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." -R. Enis. 3. Aşırı:
Şiddetli geçimsizlik.
"zorlu" için örnek kullanımlar
haftasında Terek ile Rubin Kazan arasında oynanan
zorlu mücadelenin 87.
Rubin Kazan match between Terek and 87 weeks of arduous struggle
Kaynak: sporx.comfinalini görmeyi başararak bu
zorlu turnavada şampiyon olmayı başardı.
managed to see the final of this challenging turnavada became champions.
Kaynak: spor.haber3.comF.Bahçe,
zorlu Antalyaspor deplasmanında 3 puanı almayı başardı.
F. Garden, forced displacement Antalyaspor managed to get 3 points.
Kaynak: spor.haberler.comMikve, Yahudi dini nde kadınlar tarafından muayyen dönemlerden sonra arınmada kullanılan ya da Yahudi dinini kabul eden kişi birçok
zorluKaynak: Mikve