Evlilikler yaptı, küçük oğlanları
güzelce bünyesine kattı.
Marriages made, beautifully acquires little boys.
Kaynak: spothaber.comÜnlü ekran yüzü
Güzelce şimdi farklı bir projeye soyundu.
Beautifully stripped now project a different side of famous screen.
Kaynak: odatv.comBunun dışında hastamızı
güzelce kontrol ediyoruz.
In addition, our patients are well controlled.
Kaynak: haberciniz.biz20 dakika mesafede
güzelce bir koy; Küçük Abruz.
20 minutes from the bay beautifully, Small Abruz.
Kaynak: turizmhaberleri.comYimou 'nun Gong Li'siz ilk filmi ve orijinal adının tam çevirisi: “Söyleyecek bir şeyin varsa
güzelce söyle.” Aşık olduğu kadının iş
Kaynak: Sakin Ol (film)Yeni toplanmış taze lahanayı ince ince doğradıktan sonra
güzelce yıkanır. Bu sırada tencereye koyulan su ve fasulye kaynamaya bırakılır.
Kaynak: Sinlice, Şalpazarıbir tavada kavrulmuş olan bir miktar kuru soğan , öğütme taşında sürtülüp bir kap içine alınan melengiçin içine konup
güzelce karıştırılır.
Kaynak: Gömme çörekBazı evlerde tarhana piştikten sonra 4-5 diş sarımsak soyulup
güzelce dövüldükten sonra ilave edilir. Tarhana çorbasına yağ ve salça
Kaynak: Akyaprak, Bigaİşte ne olduysa o zaman olmuş, köyün en güzel kızını, köylülerin dediği gibi,
güzelce kızı görmüş. O anda o da kalbini
güzelce kıza
Kaynak: Güzelcehisar, Bartıniçin gerekli olan gemileri yakın akrabaları olan Teleri halkından
güzelce istemesine rağmen alamayınca Alqualonde denen yerde kendi
Kaynak: Fëanor