çıkma is. 1. Çıkmak işi. 2. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon. 3. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. 4. Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar. 5. Desteklemek amacıyla verilen para. 6.
sf. Çıkmış:
"Saraydan çıkma İstanbul eşyalarını görünce bunların hakikatine inanmak lazım geldiğini anlamış." -A. Ş. Hisar. 7.
sf. Eski, kullanılmış:
Çıkma jant. not is. 1. Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı:
"Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın." -R. N. Güntekin. 2. Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece. 3.
mec. Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.