not anlamı Fr.note
1. Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı: § "
Ömür boyu biriktirilmiş-benim kendi tarihimin Arşivi oranında biriktirilmiş-kitaplar, dergiler, notlar, dosyalar, bir gün gerekebilir düşüncesiyle alıkonulmuş gazete kesiklerinin ortaya getirdiği şu karmaşanın altından nasıl kalkacağımı, göç temizliğine hangisinden başlayacağımı bilememekteyim…" -Adalet Ağaoğlu, Göç Temizliği, 28. § "
Belediye reisi bunu yardımcısına not ettirdi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 231. § "
Öyle ki ben, onun konuşmasını ara sıra da not eder biri olmaktan çıkmıştım." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 66. §
"Umumi Kütüphane'ye giderek kitaplarla da uğraşıyorum; çünki yazdığım şeyler için not almak lazım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 504
. § "
Sol elinin açık işaretinin yardım ettiği, o Yarım notlardan yapılmıştır." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 77. § "
Bu dikkatlerin ve bu notların sonraları insanları daha iyi anlamak için bana çok faydaları olmuştur." -Peyami Safa, Yalnızız, 158. § "
Ben de notlarıma bakarak birinci sualin bu kadar uzun sürmesinden diğerlerine acaba vakit bulabilecek mive bu cevapları bir nüshaya sığdırabilen mecmua bulunacak mı, diye düşünüyordum." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 92. §
"Hatta o faydalı kitapta şöyle bir not var…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 57. § "
Eğer Selma Hanım olmasaydı bu gün de alamayacaktım bu notları." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 16. §
"Mektubun üst köşesindeki nottan da anlayacağınız gibi size bu satırları derin bir hayal kırıklığıyla çetin şartlar altında Gelibolu'dan yazıyorum." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 85. §
"Üsküplü Salih Asım'ın notlarında da, 15 kadar tekkenin faaliyette olduğu anlaşılıyor." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 92. 2. Okullarda her öğrencinin bilgisi üzerine edinilen kanıyı gösteren sayı veya derece, numara: § "
Derisi hırpalanmamış olsa narin burnu ve onu gizli bir ahenkle takip eden ince dudakları küçük bir güzellik notu alabilirdi." -Peyami Safa, Yalnızız, 6. 3.
mec. Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı. 4. Müzikte nota: § "
.. bir melodiye refakat eden saksafondaki ateşli, sabırsız notlarla âdeta haykırıyordu." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 162.