gevşemek (nsz) 1. Sertlik ve gerginliği bozulmak:
"Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti." -A. Gündüz. 2. Çözülmek:
Boynuna dolanan kolları gevşedi. 3.
mec. Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek:
"Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor." -A. İlhan. 4.
argo Sevmek, hoşlanmak. 5.
ekon. Para piyasasında değer yitirmek.