akım is. 1. Akma işi. 2.
fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan:
Hava akımı. "Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu." -A. İlhan. 3. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz:
Gerçekçilik akımı. 4.
coğ. Debi.
aksiyon is. 1. Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. 2. İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması. 3. Hareket, iş. 4.
tic. Sermayenin belirli bir bölümü. 5.
tic. Hisse senedi. 6.
tiy. Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi. 7.
tiy. Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim.
davranış is. 1. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket:
"Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet!" -N. Cumalı. 2.
fel. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı. 3.
ruh b. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.
deprem is. coğ. Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele:
"Okuldayken bir öğle sonu hafif bir depremde otel çökmüş." -Y. Atılgan.
devinim is. 1. Devinme işi, hareket:
"Dinleyenlerden de kendisini doğrulayan baş devinimleri bekliyordu." -N. Cumalı. 2. Bir toplumdaki olayların ana özelliğini, varlık biçimini belirleyen toplumsal süreçlerin bütünü. 3.
fel. Bir ruh durumundan başka bir ruh durumuna geçiş. 4.
fel. Bir düşünce sürecinin başlaması, hareket. 5.
fel. Zaman içinde durum değiştirme. 6.
fiz. Durağan bir noktaya göre devinmekte olan bir nesnenin durumu, devim, hareket:
Dünyanın biri kendi, öteki güneş çevresinde olmak üzere iki devinimi vardır. tutum is. 1. Tutulan yol, davranış:
"Dil bir bakış, görmede bir tutum, belli bir algılama biçimidir." -N. Uygur. 2. Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi.