harmandalı ne demek?
- 2 sözlük, 7 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
harmandalı anlamı
is. (harma'ndalı) müz. 1. Ege bölgesinde oynanan bir çeşit zeybek oyunu. 2. Bu oyunun müziği. 3. argo Sarhoş: "Baktı ki harmandalıyım, çık, dedi yarın akşam gel; sayılıdır sarhoşluğum benim." -R. Ilgaz.
is. (harma'ndalı) müz. 1. Ege bölgesinde oynanan bir çeşit zeybek oyunu. 2. Bu oyunun müziği. 3. argo Sarhoş: "Baktı ki harmandalıyım, çık, dedi yarın akşam gel; sayılıdır sarhoşluğum benim." -R. Ilgaz.
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Harmandalı anlamı
Aksaray ili, Ortaköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aksaray ili, Ortaköy ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Harmandalı anlamı
Eskişehir ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Eskişehir ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Harmandalı anlamı
Giresun ili, Keşap ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Giresun ili, Keşap ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Harmandalı anlamı
İzmir ili, Menemen ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İzmir ili, Menemen ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Harmandalı anlamı
Manisa ili, Akhisar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Manisa ili, Akhisar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
harmandalı eş anlamlısı
sarhoş
sf. 1. Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak. 2. mec. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan: Zafer sarhoşu. 3. zf. mec. Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak: Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar.
sf. 1. Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak. 2. mec. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan: Zafer sarhoşu. 3. zf. mec. Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak: Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar.
"harmandalı" için örnek kullanımlar
İlk olarak Atatürk Parkı'nda toplanan gruptan bazı kadınlar harmandalı oynadı.
First collected Ataturk Park harmandalı some women played in the band.
Kaynak: adanamedya.comTopluluk sirtaki, harmandalı ve damat kasabı oynadı.
Community sirtaki, harmandalı and groom played the butcher.
Kaynak: gercekgundem.comCeyhun Yılmaz, ENBE Orkestrasının performansı sırasında konuklarla beraber harmandalı oynadı.
Ceyhun Yilmaz, ENBE harmandalı Orchestra played with guests during the performance.
Kaynak: medyafaresi.comKadınlar daha sonra Ege yöresi oyunu olan Harmandalı ve Damat oyununu da oynayarak şiddete hayır dedi.
Women's Aegean region later in the game by playing the game of the Harmandalı and groom said no to violence.
Kaynak: haberciniz.bizHarmandalı aşiretidir veya başka bir deyişle harmandalı yörükleridir denir. Manisa ilinde bulunan harmandalı aşireti 5 köyden oluşmaktadır.
Kaynak: Üçtepe, Salihli
Kaynak: Üçtepe, Salihli
Salihli ilçesinde bulunan 5 harmandalı aşiretine mensup köyden biridir. Kültür: Köyde düğünlerde,nişanlarda askere uğurlama. .vb.
Kaynak: Kızılavlu, Salihli
Kaynak: Kızılavlu, Salihli
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
