bayağı sf. 1. Aşağılık, pespaye:
 "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." -Ö. Seyfettin. 2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal:
 "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." -P. Safa. 3.
 zf. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta:
 Bayağı kanacak gibi oldum. 4.
 zf. Gerçekten:
 "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." -S. F. Abasıyanık.
 "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." -M. Yesari. 5.
 zf. Oldukça, epey:
 "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." -E. E. Talu.
 cimri sf. Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez.
 değersiz sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz:
 "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.