âdeta zf. (a:deta:) Hemen hemen, sanki:
"Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum." -A. Ümit.
adi sf. (a:di:) 1. Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan:
"Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2.
mec. Aşağılık, bayağı, alçak:
"Bunlar çok adi ve fena insanlardı." -R. N. Güntekin.
amiyane sf. (a:miya:ne) 1. Kibarca olmayan, bayağı:
"Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Sıradan:
"Kupkuru bir ad hem de satılmış gibi pek amiyane bir ad." -H. F. Ozansoy.
aşağılık is. 1. Aşağı olma durumu, adilik. 2.
sf. Niteliği düşük, adi:
"Bazen en aşağılık bir romanı tabii olarak okur." -H. E. Adıvar.
banal sf. (l ince okunur) 1. Herkesçe kullanılan, anlaşılan. 2.
mec. Bayağı, sıradan.
basit sf. 1. Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı:
"İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana." -N. F. Kısakürek. 2. Kolay:
"En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi." -H. Taner. 3.
mec. Süssüz, gösterişsiz:
"Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı." -A. Gündüz. 4.
mec. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz:
"Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi." -R. N. Güntekin. 5.
mec. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan:
"Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü." -N. Cumalı.
epey zf. (e'pey) Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice:
"Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi." -T. Buğra.
gerçekten zf. Gerçek olarak, hakikaten, sahi, sahiden, filhakika, filvaki:
"Hiçbir genç adam, ölümü gerçekten düşünmemiştir." -N. Ataç.
oldukça zf. (oldu'kça) Olabildiğince:
"Geceyi oldukça rahat geçireceğinizi ümit ederim." -R. H. Karay.
pespaye sf. (pespa:ye) Alçak, soysuz, aşağılık:
"Zaten yemişleri asil ve pespaye olarak ikiye tasnif etmek pek kolaydır." -R. H. Karay.
sıradan sf. Herhangi bir özelliği olmayan, bayağı, alelade:
"Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı." -E. Şafak.