alçak sf. 1. Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı:
"Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna." -E. Şafak. 2. Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer). 3. Kısa (boy):
Alçak boylu bir adam. 4.
mec. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain:
Vatan hizmetinden kaçanlar alçaktır. soysuz sf. 1. Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere. 2. Biyolojik ve toplumsal ölçüler yönünden göze batacak kadar kötüye giden (kimse), dejenere:
"Ağaç deyip geçme, onun da soylusu olur, soysuzu olur." -T. Buğra. 3.
mec. Kötü tanınmış, ahlaksız.