havai ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
havai anlamı
15 kiloGramlık hububat ölçeği. (Taşpınar -Niğde)
15 kiloGramlık hububat ölçeği. (Taşpınar -Niğde)
Güncel Türkçe Sözlük
havai anlamı
sf. (hava:i:) 1. Hava ile ilgili, havada bulunan. 2. is. Açık mavi renk. 3. Bu renkte olan: "Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. mec. Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa, yeleme: "Okula birlikte gidip geldiğimiz çilli, pabuç dilli, havai bir kız vardı." -E. Şafak. 5. mec. Değersiz, boş: "Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sf. (hava:i:) 1. Hava ile ilgili, havada bulunan. 2. is. Açık mavi renk. 3. Bu renkte olan: "Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. mec. Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa, yeleme: "Okula birlikte gidip geldiğimiz çilli, pabuç dilli, havai bir kız vardı." -E. Şafak. 5. mec. Değersiz, boş: "Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
Türkçe - İngilizce
Havai anlamı
sıfat
1) overhead
2) aerial
3) volatile
sıfat
1) overhead
2) aerial
3) volatile
havai eş anlamlısı
boş
sf. 1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı: "Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." -A. Gündüz. 2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal: Boş kadro. 3. Yapılacak işi olmayan, işsiz: Bugün sabah boşum, gelebilirsin. 4. mec. Verimsiz. 5. mec. Anlamsız: "Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?" -N. Hikmet. 6. zf. mec. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde: "Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım." -O. Pamuk. 7. mec. Bilgisiz: "Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar." -S. F. Abasıyanık. 8. mec. Bir işe yaramayan, yararsız: "Yaşlı başlı insanlarız dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz." -R. N. Güntekin.
sf. 1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı: "Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." -A. Gündüz. 2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal: Boş kadro. 3. Yapılacak işi olmayan, işsiz: Bugün sabah boşum, gelebilirsin. 4. mec. Verimsiz. 5. mec. Anlamsız: "Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?" -N. Hikmet. 6. zf. mec. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde: "Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım." -O. Pamuk. 7. mec. Bilgisiz: "Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar." -S. F. Abasıyanık. 8. mec. Bir işe yaramayan, yararsız: "Yaşlı başlı insanlarız dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz." -R. N. Güntekin.
değersiz
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
hoppa
sf. Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı: "Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti." -H. R. Gürpınar.
sf. Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı: "Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti." -H. R. Gürpınar.
uçarı
sf. 1. Ele avuca sığmaz (kimse): "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." -Y. K. Beyatlı. 2. Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih: "Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir?" -H. Taner.
sf. 1. Ele avuca sığmaz (kimse): "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." -Y. K. Beyatlı. 2. Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih: "Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir?" -H. Taner.
yeleme
sf. hlk. Havai.
sf. hlk. Havai.
"havai" için örnek kullanımlar
dakika: Stad dışından havai fişekler girince hakem maçı durdurdu 52.
Minutes: Venue fireworks from outside the referee stopped the match enters the 52
Kaynak: ankarahaber.comHavai fişeklerle kendi evinin banyosunda oynarken yangına sebep oldu.
Playing in the bathroom of their house fire caused by fireworks.
Kaynak: sabah.com.trStat dışından gelen havai fişekler nedeniyle hakem maçı durdurdu.
Fireworks from outside the referee stopped the match due to the Stadium.
Kaynak: haber.rotahaber.comTaraftarlar, ikinci yarının başında ise stat dışından havai fişek attı.
Fans, at the beginning of the second half, threw fireworks outside stat.
Kaynak: spor.haberturk.commaytap ve havai fişek lerin patlatıldığı, Guy Fawkes maskeli çocukların sokaklarda dolaşıp "Guy için bir kuruş lütfen? (İngilizce Penny
Kaynak: Guy Fawkes Gecesi
Kaynak: Guy Fawkes Gecesi
Modern çağda; açık arazide, uzun ENH ları havai hat; yerleşim yerlerinde ise yer altı ENH hat olarak tesis edilirler. Yer altı ENH yüksek
Kaynak: Elektrik iletim hattı
Kaynak: Elektrik iletim hattı
1904 yılının yılbaşı akşamı, Times Meydanı'na ismini veren New York Times'ın meydandaki yeni binalarına taşınmasının havai fişeklerle
Kaynak: Times Square
Kaynak: Times Square
2008 Zeytinburnu havai fişek atölyesi patlaması : Zeytinburnu Davutpaşa Çiftehavuzlar Caddesi üzerindeki bir işhanında bulunan bir havai
Kaynak: Türkiye'deki sanayi ve inşaat kazaları
Kaynak: Türkiye'deki sanayi ve inşaat kazaları
Çizgi filmin konusu Jerry'nin evinde olan Nibbles 'ın yanına aldığı havai fişeklerdir. bulduğu havai fişekler ona daha sonra çok yararlı olacaktır.
Kaynak: Safety Second
Kaynak: Safety Second
Grup, özellikle de havai sesleri ve vokal yapan Jónsi'nin falsetto suyla anılmaktadır. Gruptan etkilenerek müzik yapan gruplar arasında,
Kaynak: Sigur Rós
Kaynak: Sigur Rós
Yanma özelliklerinden dolayı ortaya çıkan sıcaklık ve gaz hacmi, barutun ateşli silahlar da itici yakıt ve havai fişeklerde piroteknik
Kaynak: Karabarut
Kaynak: Karabarut
Bağımsızlık Günü genelde havai fişek lerle, tören lerle, festival lerle, barbekü parti leriyle, fuar larla, piknik lerle, konser lerle,
Kaynak: Bağımsızlık Günü (ABD)
Kaynak: Bağımsızlık Günü (ABD)
Konserlerinde müziğiyle beraber muhteşem ışık oyunları, lazer ışıkları ve havai fişekler gibi görsel unsurlar da kullanmaktadır.
Kaynak: Jean Michel Jarre
Kaynak: Jean Michel Jarre
Ayrıca aleve verdiği kırmızı renk dolayısıyla havai fişekler ve sinyal maddeleri üretiminde; cam, boya, ilaç sanayiinde; çinko
Kaynak: Stronsiyum
Kaynak: Stronsiyum
Şarkı Dua anlamına gelir. Eurovision 'daki Sırbistan zaferinin ardından Belgrad 'ın bayraklar, havai fişekler ve üç parmakla yapılan Sırp
Kaynak: Molitva
Kaynak: Molitva
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
