hayır ne demek?
- 6 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Kılıçoyunu Terimleri Sözlüğü
hayır anlamı İng. "no" Fr. "non"
Hazır olmayan yarışmacılarla, dürtüş ya da vuruşu görmeyen yan yargıcıların, başyargıcının yönelttiği soruya verdikleri olumsuz yanıt.
Hazır olmayan yarışmacılarla, dürtüş ya da vuruşu görmeyen yan yargıcıların, başyargıcının yönelttiği soruya verdikleri olumsuz yanıt.
Güncel Türkçe Sözlük
hayır anlamı
(I) e. (ha'yır) 1. "Yok, öyle değil, olmaz" anlamlarında onamama, inkâr bildiren bir söz: Para var mı? -Hayır.-Yorgun musunuz? -Hayır. 2. Olumsuz cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz: "Hayır, zaferimiz bir masal olmayacak." -F. R. Atay.
(I) e. (ha'yır) 1. "Yok, öyle değil, olmaz" anlamlarında onamama, inkâr bildiren bir söz: Para var mı? -Hayır.-Yorgun musunuz? -Hayır. 2. Olumsuz cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz: "Hayır, zaferimiz bir masal olmayacak." -F. R. Atay.
hayır, -yrı anlamı
(II) is. 1. İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım. 2. sf. İyi, hayırlı, yararlı, faydalı: Hayır haberdir inşallah!
(II) is. 1. İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım. 2. sf. İyi, hayırlı, yararlı, faydalı: Hayır haberdir inşallah!
Kişi Adları Sözlüğü
Hayır anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
İyilik, karşılık beklemeden yapılan yardım.
Cinsiyet: Erkek
İyilik, karşılık beklemeden yapılan yardım.
Tarama Sözlüğü
hayır anlamı
Tin, incir.
Tin, incir.
Türkçe - İngilizce
hayır anlamı
1) no
2) nope
3) nay
isim
1) no
2) charity
3) good
4) benefaction
5) beneficence
6) agape
7) auspiciousness
1) no
2) nope
3) nay
isim
1) no
2) charity
3) good
4) benefaction
5) beneficence
6) agape
7) auspiciousness
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
hayır anlamı
İncir.
İncir.
*Birecik -Urfa
*Kilis -Gaziantep
Şekeroba -Maraş
hayır anlamı
Susam ya da haşhaş dövülen tokmak.
Susam ya da haşhaş dövülen tokmak.
*Alayunt -Kütahya
hayır anlamı
Ölümün kırkıncı günü verilen ziyafet.
Ölümün kırkıncı günü verilen ziyafet.
-Balıkesir
hayır anlamı
(< Ar. hayr) hayır, olmaz
(< Ar. hayr) hayır, olmaz
hayır eş anlamlısı
faydalı
sf. Yararlı: "Çok faydalı bir şeyi anlatmak istiyorum." -N. F. Kısakürek.
sf. Yararlı: "Çok faydalı bir şeyi anlatmak istiyorum." -N. F. Kısakürek.
hayırlı
sf. 1. Yararı, hayrı olan: "Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." -Ö. Seyfettin. 2. Uğurlu, iyi, güzel: "Ekrem daha önceden durumu annesine yazmış, bu hayırlı iş için önayak olmalarını istemiş." -A. Ümit.
sf. 1. Yararı, hayrı olan: "Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." -Ö. Seyfettin. 2. Uğurlu, iyi, güzel: "Ekrem daha önceden durumu annesine yazmış, bu hayırlı iş için önayak olmalarını istemiş." -A. Ümit.
iyi
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.
yararlı
sf. Yarar sağlayan, yararı olan, faydalı, nafi: "Anlattıklarınız benim için çok yararlı." -A. Ümit.
sf. Yarar sağlayan, yararı olan, faydalı, nafi: "Anlattıklarınız benim için çok yararlı." -A. Ümit.
"hayır" için örnek kullanımlar
Apartman yöneticileri bu sorulara, 'evet' veya 'hayır' yanıtını verecek.
Apartment managers of these questions, 'yes' or 'no' answer to give.
Kaynak: haber.stargazete.comHayır; yardımcı hakem orada fevkalade doğru bir hareket yapıyor.
No, the assistant referee there is a move towards extraordinary.
Kaynak: sabah.com.trBen bugüne kadar Mecliste de muhalefet ettiğim tüm kararlara hayır dedim.
All the decisions I've ever said no to the opposition in parliament.
Kaynak: haber3.comPeki devletin sisteminize girmesini engelleyebilir misiniz? Hayır.
So you can prevent the government from entering your system? No.
Kaynak: chip.com.trhayır - Olumsuz cümle lerde anlamı pekiştiren bir sözcük , evet 'in karşıtı. hayır - İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım.
Kaynak: Hayır
Kaynak: Hayır
Hayır kurumu, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek amacıyla kurulmuş, kâr amacı gütmeyen kuruluş. Bir hayır kurumu tarafından ya da
Kaynak: Hayır kurumu
Kaynak: Hayır kurumu
Comic Relief bir İngiliz hayır organizasyonudur. Birleşik Krallık'ta 1985 senesinde komedi senaristi Richard Curtis ve Alexander Mendis
Kaynak: Comic Relief
Kaynak: Comic Relief
Türkiye 'de yapılan dördüncü, hayır çıkan ilk halk oylamasıdır. 1982 Anayasası 'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp
Kaynak: 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Kaynak: 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Şer, birçok din ve kültür de tanımlanan, kötü davranış, düşünce, bencillik ve fenalıklar Şer sözcüğü sıklıkla "hayır " (iyilik, karşılık
Kaynak: Şer
Kaynak: Şer
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
