BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
helik anlamı
(II) Çevresi ağaç, kafes kısmı hayvan derisinden yapılmış çember biçiminde karda yürüme aracı. (Emeğil *Pınarbaşı -Kayseri)
helik anlamı(I) [helig, helüg] : Duvar örülürken iri taşların arasına doldurulan küçük taş parçaları. (Yassıören *Senirkent, Ağıl *Eğridir, Yukarıdinek, Gedikli *Şarkikarağaaç, Yeşilköy *Gelendost, *Yalvaç -Isparta; Yenikent *Aksaray -Niğde; Akviran *Çumra -Konya) helig : (Ilıca *Ayaş -
Ankara) helüg : (Güzel, Afşar, Özçaltı *Güdül -Ankara)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
helik anlamıEski ayakkabı.
-Burdur
helik anlamıKara batmamak için ayağa giyilen, altı şerit şeklinde kesilmiş gönlerle kaplı, yuvarlak bir çeşit kar ayakkabısı.
-Maraş
helik anlamıÇocuk ayakkabısı, patik.
*Kula -Manisa
helik anlamı
1. Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. 2. Kiremit ve tuğla parçaları.
helik anlamı
1. Yemeğin içinde bulunan taneler: Bu yemeğin hiç heliği yok. 2. Erik vb. ezmelerin içinde bulunan kabuklu kısım.
helik anlamı1. bakınız»
halık(I). 2.bakınız»
hedik(II)-2. 3. bakınız»
hedik(II)-1.
helik anlamıİneklerin boynuna takılan ve mengür denilen ağacın ucundaki ip.
Başağrı *Mesudiye -Giresun
helik anlamıSellerle sürüklenip biriken ağaç parçacıkları.
*Erbaa -Tokat
helik anlamıTezek: Bu tarla çok helikli.
Bozoğlak -Kastamonu
helik anlamıOrtasına iğ geçirilmiş, huni biçiminde, iplik bükmeye yarayan taş.
Akçaeniş *Elmalı -Antalya
helik anlamıKüçük taş parçası.
Ekinözü *Elbistan Maraş
helik anlamıKüçük taş, taş parçası
Adana, Osmaniye