çabucak
zf. (ça'bucak) 1. Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hemencek, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yelalim: "Yatakta çabucak doğruldu." -A. İlhan. 2. Kolaylıkla.

Giyersin kürkünü hemencecik, anında ısınıverirsin.Kaynak: blog.milliyet.com.tr

kaplar, tabaklar, çatallar, kaşıklar, kepçeler, örtüler, sofralar, iki yüz kişiye yemek pişirilecek bir mutfak teşkilatı hemencecik kurulur.
Kaynak: Köseler, Gümüşhacıköy

net ise şarkı için "Dinleyeni hemencecik yakalayan melodisiyle büyük bir hit potansiyeli taşıdığı kesin. Şarkının birçok dinleyici için
Kaynak: Kalamam Arkadaş

Yeşil çay ise kısaca çay yapraklarının toplanıp hemencecik kurutulması ve paketlenmesidir. Yeşil çay tadı ve kimyasal yapısı sebebiyle
Kaynak: Yeşil çay

Yaradılışın bu günlerinde Narnia'daki her şey yetişti; bir metal parçası hemencecik bir sokak lambasına, altın ve gümüş madeni paralar ise
Kaynak: Narnia

Normal ya da daha saldırgan modda olsaydı hemencecik beyin güçleri ile makinelerin ve diğer engellerin işini saldırıp bitirebilirdi.
Kaynak: Mewtwo

Bunu işiten profesör hemencecik bayıra çıkıp Bəxtiyar'ı tutar ve evine getirir. Onun sesine hayran olan profesör "Şarkıcı olmak ister
Kaynak: Bahtiyar (film)

Reed, hemencecik Scott'tan etkilen okulun tatlı ve yeni kızı Allison Argent'ı; Hoechlin aslında kötü ve yırtıcı bir kurtadam olan
Kaynak: Genç Kurt

fonksiyonundan sadece azıcık daha karmaşıktır ve böyle bir serinin niçin kullanılabileceği de açıkçası hemencecik anlaşılacak bir şey değildir.
Kaynak: Fourier serisi