Ve fonlanacak çalışmalarla da kansere 
çabucak bir çözüm bulunacak.
And that will be funded by studies of cancer a solution quickly.
Kaynak: hurriyet.com.trKonu 
çabucak bu şehrin hangimiz için daha vazgeçilmez olduğuna geldi.
Which one of us is indispensable for the subject of this city came quickly.
Kaynak: gundemkibris.comBugün işinizle ilgili bazı sorunlar olsa da 
çabucak çözülecektir.
Today, even though some problems related to your business will be resolved quickly.
Kaynak: focushaber.comSchalke agresif bir savunma karşısında 
çabucak açılan bir takım.
Quickly in the face of an aggressive pop-up Schalke defense team.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trBu yiyecek yörede genellikle hastalara 
çabucak bir şeyler vermek için yapılır.  Malzemeleri ve hazırlanışı : Un  Tereyağı  Soğan  Su
Kaynak: Boz BulamaçPeriaktos (çoğul: Periaktoi, Yunanca dönen, devir yapan) tiyatro  sahnelerini sergilemek ve 
çabucak değiştirmek amacıyla kullanılan, dönen
Kaynak: Periaktosbu yüzden kısa süreli hafıza gelişimi verileri 
çabucak almayı kolaylaştırır. Ancak gelecekte kullanılacak veriler için dezavantajlıdır.
Kaynak: Kısa dönem hafızaKulüp ilk kurulduğunda renk olarak mavi-altın rengini kullanmasına rağmen, bu renklerin Rio de Janeiro 'nun sıcak ikliminde 
çabucakKaynak: CR FlamengoTürk basketbolunda hızlı top sürüşü ile hızlı hücumda 
çabucak baskete ulaşması ile ün kazanmıştır.  Türkiye'nin en kariyerli ve saygıdeğer
Kaynak: Ömer OnanAlçı su  ile karıştırılınca yitirdiği suyu alarak 
çabucak donduğundan; yapılarda, kabartma ve süslemecilikte, ortopedi de, dişçilik te,
Kaynak: AlçıÇince'de Juan-Juan (Cücen) "
çabucak büyüyen heryeri saran böcekler" anlamına gelmektedir. Ancak 6.-9. yüzyıl lar arasında Doğu Avrupa 'da
Kaynak: CücenlerMeiji Restorasyonu'ndan sonra Japonya, çok hızlı bir şekilde gelişmeye başladı ve özellikle sanayi si 
çabucak gelişti.  1905'e kadar
Kaynak: Meiji RestorasyonuBirleşmeyi görüşmek üzere Kraliçe Anne  tarafından atanan komisyon üyeleri her iki noktayı da 
çabucak benimsediler ve üç ay içinde (Nisan
Kaynak: 1707 Birleşme YasasıIchigo'nun diğer arkadaşları gibi Orihime de Ichigo şinigami  olduktan sonra kendi ruhani güçlerini 
çabucak geliştirmiştir Adını, Tanabata
Kaynak: Orihime InoueKendi hakimiyeti olmayan herhangi birşeyi 
çabucak gözden çıkarır. Tek istisnası Kuchiki Rukia'dır. Nedeni ise Rukia'nın karısı Hisana'nın
Kaynak: Byakuya KuchikiYerel bütün televizyonlar döngü halinde herşeyin 
çabucak halledileceğinine dair ordunun konuşmasını yayımlıyolar. Tayland ordu televizyonun
Kaynak: 2006 Tayland darbesiHaber 
çabucak yayılır ve Kocaayak avcıları, Homer'ı yakalamak için ormanda toplanırlar.  Bu arada, Maggie  kendini aileden uzak bir yerde
Kaynak: The Call of the Simpsonsanlamı olan bu şarkı Vietnam 'da görev yapan Amerikan askerleri tarafından 
çabucak benimsendi ve uygun adım yürüyüşlerinde sıklıkla söylendi.
Kaynak: These Boots Are Made for Walkin'Buna karşılık yapıtlarındaki halkçı, liberal ve yurtsever özellikleri nedeniyle 
çabucak üne kavuştu: en yalın biçimiyle kilise
Kaynak: Pierre-Jean de Bérangergiyecek ve benzeri eşyalar hariç neredeyse hiç özel mülkiyet yoktur, çünkü bu topluluklar artı değer  yaratmaz ve üretilen şey 
çabucak tüketilir.
Kaynak: İlkel komünizmyıllık güneş tutulması döneminde güneşin çevresindeki 'boncuklar' gibi parlak , 
çabucak değişen , bilinmeyen noktaların açıklamasını yaptı.
Kaynak: Francis Baily