çabuk ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çabuk anlamı
sf. 1. Aceleci: "Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." -E. Şafak. 2. zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı: "Yazıma çabuk cevap geldi." -A. Gündüz. 3. ünl. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.
sf. 1. Aceleci: "Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." -E. Şafak. 2. zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı: "Yazıma çabuk cevap geldi." -A. Gündüz. 3. ünl. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.
Türkçe - İngilizce
çabuk anlamı
zarf
1) quickly
2) soon
3) early
4) swiftly
5) apace
6) pronto
7) in good time
8) in double time
sıfat
1) quick
2) fast
3) rapid
4) swift
5) prompt
6) early
7) snappy
8) nimble
9) speedy
10) hasty
11) expeditious
12) sharp
13) ready
14) presto
15) precipitous
16) lissome
17) lissom
18) quick-action
19) light-footed
20) hurry-up
zarf
1) quickly
2) soon
3) early
4) swiftly
5) apace
6) pronto
7) in good time
8) in double time
sıfat
1) quick
2) fast
3) rapid
4) swift
5) prompt
6) early
7) snappy
8) nimble
9) speedy
10) hasty
11) expeditious
12) sharp
13) ready
14) presto
15) precipitous
16) lissome
17) lissom
18) quick-action
19) light-footed
20) hurry-up
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çabuk anlamı
(< Far. çâbük) çabuk
(< Far. çâbük) çabuk
çabuk eş anlamlısı
aceleci
sf. Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul: "Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?" -N. F. Kısakürek.
sf. Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul: "Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?" -N. F. Kısakürek.
çabuk zıt anlamlısı
yavaş
sf. 1. Hızlı olmayan, çabuk karşıtı: Yavaş bir yürüyüş. 2. Yumuşak huylu, yumuşak başlı: Yavaş adam. Yavaş at. 3. Alçak, hafif. 4. zf. Alçak, hafif bir biçimde: "Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var." -M. Ş. Esendal. 5. zf. Hızlı olmayarak: Yavaş vurdu.
sf. 1. Hızlı olmayan, çabuk karşıtı: Yavaş bir yürüyüş. 2. Yumuşak huylu, yumuşak başlı: Yavaş adam. Yavaş at. 3. Alçak, hafif. 4. zf. Alçak, hafif bir biçimde: "Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var." -M. Ş. Esendal. 5. zf. Hızlı olmayarak: Yavaş vurdu.
"çabuk" için örnek kullanımlar
Ve sonuçları en çabuk ve doğru bir şekilde aktarmaya gayret ediyoruz.
And the consequences are trying to convey the quickest and most accurate way.
Kaynak: habergazete.comBüyük takımların bu tip durumlardan çabuk sıyrılması gerekiyor.
Great teams need to break out of this type of situations quickly.
Kaynak: haber27.comÜnlü mankenin bu halleri; "Özge, Hacı'yı çabuk unuttu" dedirtti.
Famous mannequin in that state, "Libby, Cross quickly forgotten" dedirtti.
Kaynak: takvim.com.trBenim çığlığım duyulmasaydı bu kadar çabuk olmazdı biliyorum.
It would not have been heard screaming as soon as I know.
Kaynak: hurriyet.com.trGazeteci, haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenmiştir.
Kaynak: Gazetecilik
Kaynak: Gazetecilik
Stenografi, alfabe nin harf leri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma sistemi.
Kaynak: Stenografi
Kaynak: Stenografi
Köşe Kapmaca, koşma ve yer kapma esasına dayanan, dikkat ve çabuk hareket etmeye yönelik çocuk oyunu . Genellikle açık havada ve köşe
Kaynak: Köşe Kapmaca
Kaynak: Köşe Kapmaca
Siyanoakrilat veya Türkçedeki yaygın adıyla Japon yapıştırıcı; tek bileşenli, çözücü (solvent ) içermeyen, çabuk kuruyan (2-50 saniye), ısı
Kaynak: Japon yapıştırıcısı
Kaynak: Japon yapıştırıcısı
Genellikle büyük, sütunsu yapılı ve çabuk büyüyen kaktüsler olan Cereus türleri, Güney Amerika 'da ve Karayipler 'de çok yaygındır. Çiçek
Kaynak: Cereus
Kaynak: Cereus
Kutup rüzgarları, kış döneminde karalar denizlere göre daha çabuk soğurlar. Bu yüzden Termik Yüksek Basınç özelliği kazanırlar.
Kaynak: Kutup rüzgârları
Kaynak: Kutup rüzgârları
Ayrıca acceleratemente , accelerato terimleri de üzerinde bulunduğu noktaların çabuk çalınacağını belirtir. Kategori:Müzik terimleri
Kaynak: Accelerando
Kaynak: Accelerando
Scorpion2763 Zamanında tüm sitelerin baş belası olan bir hackerdi yaşı ufak olmasına ragmen herşeyi çabuk kavradıgı için geldigi mevkiler
Kaynak: Scorpion2763
Kaynak: Scorpion2763
A-Kara Meltemi:Gece, karalar denizlere göre daha çabuk ve çok soğur. Bu nedenle, karalar üzerinde termik yüksek basınç alanı, denizler
Kaynak: Sıcak yerel rüzgârlar
Kaynak: Sıcak yerel rüzgârlar
durduran maddelerdir. Kemoterapi başarılı olduğunda etkisi en çabuk, önceden hızla bölünen hücrelerin bulunduğu kanserlerde ortaya çıkar.
Kaynak: Sitotoksik
Kaynak: Sitotoksik
Bu sebeplerden dolayı geçmiş zamanlara kıyasla mimarlık stilleri ve hareketleri daha çabuk yaygınlık kazanıp, o kadar da çabuk gözden
Kaynak: Mimarlık teorisi
Kaynak: Mimarlık teorisi
Derin sularda yaşamayı tercih eder, çok aç gözlüdür, çok çabuk büyür ama tutsak tutulunca çabuk öldüğünden dolayı havuzda ya da akvaryumda
Kaynak: Sudak balığı
Kaynak: Sudak balığı
Tolkien'in yarattığı dil olan Quenya 'da Celegorm, çabuk sinirlenmesine referans olarak Tyelkermo, "Çabuk Alevlenen" olarak adlandırılır.
Kaynak: Celegorm
Kaynak: Celegorm
Gün doğarken ilk ateş açıldı ve köydeki erkekler, kadınlar ve çocuklar "beyazlar silahlarını tekrar ne kadar çabuk doldurabiliyorlarsa o
Kaynak: Achulet Katliamı
Kaynak: Achulet Katliamı
Havaalanı terminalinde taşımacılık yapan bu otobüslere Havai dilinde "hızlı", "çabuk" anlamına gelen "Wiki" denmekteydi. " "daha çabuk"
Kaynak: WikiWikiWeb
Kaynak: WikiWikiWeb
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
