Karın etkili olduğu kesimlerde sürücüler,
yavaş gitmek zorunda kaldı.
To be effective in the abdominal areas, drives, I had to go slow.
Kaynak: haber.cafesiyaset.comAma bu son değil; daha fazla çalışmalıyız ve neden
yavaş olduğumuzu bulmalıyız.
But this is not the end, need to find more work and why they are slow.
Kaynak: turkiyef1.comŞekeri emen ve sindirim sisteminizde daha
yavaş yanmasını sağlayan bir süngere benzer.
Sugar sponge that absorbs the digestive system, similar to burn more slowly.
Kaynak: kadin.haber3.comMicrosoft Surface Pro'nun satışları beklenenden
yavaş şeklinde söylentiler ayyuka çıktı.
Microsoft Surface Pro was pretty wild rumors in the form of slower than expected sales.
Kaynak: stuff.com.trYavaş düzensiz değişenler, zaman içerisinde çok
yavaş değişimleri bulunan ve dönemlilik göstermeyen yıldızlardır. GCVS kataloğu, dev ve
Kaynak: Yavaş düzensiz değişenler Piano piano, İtalyanca 'da
yavaş yavaş anlamına gelen bir tamlamadır. Dış bağlantılar : Piano Piano Bacaksız | 0105137 Kategori:1992 filmleri
Kaynak: Piano Piano BacaksızAynı bitkiden elde edilen siyah çay için yapraklar
yavaş yavaş kurutulur, yeşil çay ise yaprakların toplanır toplanmaz kavrulup hızla
Kaynak: Yeşil çayTheodosius Hanedanı, Roma İmparatorluğu 'nun
yavaş yavaş sona yaklaştığı dönemde yükselmiş olan bir Roma ailesi. Tarihi: Hanedanın kurucusu,
Kaynak: Theodosius HanedanıLing che -
yavaş yavaş keserek idam- Çin'de 1905 yılında yasaklanana kadar uygulanmıştır. İdamda, suçlu;
yavaş yavaş "parmak uçları, parmak
Kaynak: Ling cheZayıflama, hastalık , besin eksikliği veya rejimle şişmanlığın
yavaş yavaş azalması. Fizyolojik zayıflama, beslenme yetersizliğine veya
Kaynak: ZayıflamaYavaş yavaş gelişen ve fiziksel olarak çevre düzenini değiştiren jeolojik süreçler (türleşme nin en önemli nedenlerinden biri olarak
Kaynak: Habitat parçalanması