heyecan ne demek?
- 6 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
heyecan anlamı İng. emotion Fr. émotion
1-Bir uyarıcı karşısında, aşırı derecede duygulanış nedeniyle fizyolojik değişmelere yol açan tepki. 2- Organizmanın durgun ve olağan durumundan herhangi bir biçimde uzaklaşması hali.
1-Bir uyarıcı karşısında, aşırı derecede duygulanış nedeniyle fizyolojik değişmelere yol açan tepki. 2- Organizmanın durgun ve olağan durumundan herhangi bir biçimde uzaklaşması hali.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
heyecan anlamı İng. Emotion Lat.emovere Alm. Emotion Fr. Emotion
(Lat. emovere = devinmek) İç ya da dış uYarımlarla ortaya çıkan ruhsal devinim; duygu devinimi. Heyecan: a. kalıcı, sürekli (ör. karasevda); b. geçici bir coşkunluk niteliğinde (ör. sevinç); c. belli bir şeye yönelmiş (ör. korku) olabilir.
(Lat. emovere = devinmek) İç ya da dış uYarımlarla ortaya çıkan ruhsal devinim; duygu devinimi. Heyecan: a. kalıcı, sürekli (ör. karasevda); b. geçici bir coşkunluk niteliğinde (ör. sevinç); c. belli bir şeye yönelmiş (ör. korku) olabilir.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
heyecan anlamı İng. suspens Alm. Spannung
Oyunun seyirci üzerinde uyandırdığı gerilim duygusu.
Oyunun seyirci üzerinde uyandırdığı gerilim duygusu.
Güncel Türkçe Sözlük
heyecan anlamı
is. (heyeca:nı) 1. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu: "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." -P. Safa. 2. fel. Coşku: Halk heyecan içinde.
is. (heyeca:nı) 1. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu: "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." -P. Safa. 2. fel. Coşku: Halk heyecan içinde.
Kişi Adları Sözlüğü
Heyecan anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk.
Cinsiyet: Kız
Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk.
Cinsiyet: Erkek
Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk.
Cinsiyet: Kız
Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk.
Türkçe - İngilizce
heyecan anlamı
isim
1) excitement
2) enthusiasm
3) thrill
4) stir
5) twitter
6) sensation
7) emotion
8) animation
9) agitation
10) drama
11) fever
12) furore
13) ardor
14) kick
15) tension
16) tingle
17) flap
18) ferment
19) commotion
20) flurry
21) the shivers
22) spice
23) flush
24) furor
25) bang
26) dither
27) exaltation
28) flutter
29) fermentation
30) yeast
31) pucker
32) rhapsody
33) shiver
34) affect
35) wallop
36) warmth
37) vibration
38) vibes
39) taking
40) springtide
41) ruffle
42) glow
43) fire
44) ardour
45) razzle-dazzle
isim
1) excitement
2) enthusiasm
3) thrill
4) stir
5) twitter
6) sensation
7) emotion
8) animation
9) agitation
10) drama
11) fever
12) furore
13) ardor
14) kick
15) tension
16) tingle
17) flap
18) ferment
19) commotion
20) flurry
21) the shivers
22) spice
23) flush
24) furor
25) bang
26) dither
27) exaltation
28) flutter
29) fermentation
30) yeast
31) pucker
32) rhapsody
33) shiver
34) affect
35) wallop
36) warmth
37) vibration
38) vibes
39) taking
40) springtide
41) ruffle
42) glow
43) fire
44) ardour
45) razzle-dazzle
heyecan eş anlamlısı
coşku
is. 1. Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu: "Valinin hızı ve coşkusu, yanındakilere de bulaşıcı bir hastalık gibi sirayet ediyordu." -A. Kulin. 2. Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan: "Gençlerin coşkusu coşkuda kalıyor, yaratıcı bir tutarlığa bir türlü dönüşemiyordu." -Ç. Altan. 3. ruh b. Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu. 4. fel. Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan.
is. 1. Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu: "Valinin hızı ve coşkusu, yanındakilere de bulaşıcı bir hastalık gibi sirayet ediyordu." -A. Kulin. 2. Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan: "Gençlerin coşkusu coşkuda kalıyor, yaratıcı bir tutarlığa bir türlü dönüşemiyordu." -Ç. Altan. 3. ruh b. Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu. 4. fel. Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan.
"heyecan" için örnek kullanımlar
Yetenek Sizde heyecan dorukta, Atalay Demirci ve Baha Bayırlı Finale Kaldı.
You Excitement peaks in talent, forge-and-Baha Bayırlı Atalay for The Finals.
Kaynak: konya.net.trİnönü Stadı'nda bu haliyle son kez oynayacak olmak da bana heyecan veriyor.
Inonu Stadium is exciting to me as it is to play for the last time.
Kaynak: sabah.com.trDizinin heyecan ve sürprizlerle dolu bu bölümü, saat 20.00'de ekrana gelecek.
This part of the series is full of excitement and surprises, at 20.00 will be displayed.
Kaynak: medyafaresi.comHer bölümü ayrı bir heyecan olan Kurtlar Vadisi Pusu'nun 185.
Each section of the Valley of the Wolves a thrilling separate Pusu'nun 185
Kaynak: haber01.comÜnlem işareti, sevinme, kızma, korku, mutluluk, şaşkınlık gibi aşırı heyecan anlatan cümlelerin sonuna konur. Ayrıca; çağrı, emir, hitap
Kaynak: Ünlem işareti
Kaynak: Ünlem işareti
Uzay operası, bilimkurgu 'nun çoğunlukla uzayda geçen, heyecan verici maceraların yer aldığı ve romantizmin vurgulandığı bir alt türüdür.
Kaynak: Uzay operası
Kaynak: Uzay operası
Bir edebi eserde yoğun olan zihni, ahlaki, duygusal ya da heyecan verici durumların tümü. Bir sanat eserinin, alıcıda uyandırdığı kalite
Kaynak: Atmosfer (edebiyat)
Kaynak: Atmosfer (edebiyat)
Bungee jumping bireylerin yüksek bir yerden (örneğin bir köprü) aşağıya atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri, heyecan
Kaynak: Bungee jumping
Kaynak: Bungee jumping
Guy Bourdin (1928-1991), Paris 'te doğmuştur ve heyecan verici hikayeler, yoğun kompozisyonlar ve hiper gerçek renkler içeren, zamanı
Kaynak: Guy Bourdin
Kaynak: Guy Bourdin
Şiirde belli bir coşku, heyecan, şaşkınlık, acı, öfke... belirtmek için genellikle "hey, ey, ya..." gibi seslenme ünlemlerini kullanmak
Kaynak: Nida (sanat)
Kaynak: Nida (sanat)
Bitkiler üzerinde çalışan parapsikolog lara göre, bitkiler, çevrelerindeki insanların heyecan ve düşüncelerine duyarlıdır, onların da
Kaynak: Bitkisel psişizm
Kaynak: Bitkisel psişizm
Heyecan: Heyecan arayan katillerin ana amacı kurbanları üzerinde acı veren kurgular yaratmak veya onları korkutmaktır. eder ve heyecan
Kaynak: Seri katil
Kaynak: Seri katil
Manzumelerin duygu ve heyecan yönünden yeterli olup bir sanat değeri taşıyanlarına şiir denir Klasik Türk Edebiyatında bütün şairler
Kaynak: Manzume
Kaynak: Manzume
Müşterileri gereksinimleri, Kano modelince temel ihtiyaçlar (Must-be), doğrusal ihtiyaçlar (One-dimensional), heyecan verici ihtiyaçlar
Kaynak: Kano Modeli
Kaynak: Kano Modeli
Kuşun heyecan durumuna göre baş ve boyun parlak kırmızı renge dönüşebilir. Erkeklerin boynunda sarkık bir gerdan ve başın üst ön kısmında
Kaynak: And kondoru
Kaynak: And kondoru
Ayrıca bu terim heyecan verici bir olayı ya da durumu anlatmada de kullanılır. Kurgu yazma biçimi olarak aksiyon: Evan Marshall aksiyonu "Bir
Kaynak: Aksiyon (edebiyat)
Kaynak: Aksiyon (edebiyat)
Örneğin, dışadönüklük, sosyallik, heyecan arayışı, düşünmeden hareket etme ve olumlu duygular gibi yakından ilgili terimleri de içerir.
Kaynak: Beş Büyük faktör kuramı (psikoloji)
Kaynak: Beş Büyük faktör kuramı (psikoloji)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
