heyecanlı ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
heyecanlı anlamı
sf. 1. Çabuk, kolay heyecanlanan, müteheyyiç: "Boş sokakta bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ve muzaffer gözlerle takip ediyorlardı." -H. E. Adıvar. 2. Heyecan veren: "Benim için çok heyecanlı günlerdi." -A. Ağaoğlu. 3. Heyecanla yapılan: "Politikacıların gürültülü, heyecanlı tartışmalarından nefret ederdi." -H. Taner.
sf. 1. Çabuk, kolay heyecanlanan, müteheyyiç: "Boş sokakta bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ve muzaffer gözlerle takip ediyorlardı." -H. E. Adıvar. 2. Heyecan veren: "Benim için çok heyecanlı günlerdi." -A. Ağaoğlu. 3. Heyecanla yapılan: "Politikacıların gürültülü, heyecanlı tartışmalarından nefret ederdi." -H. Taner.
Türkçe - İngilizce
heyecanlı anlamı
sıfat
1) exciting
2) excited
3) thrilling
4) hectic
5) agitated
6) excitable
7) emotional
8) spirited
9) heated
10) impassioned
11) hot
12) dramatic
13) vibrant
14) inspired
15) gripping
16) feverish
17) warm
18) agog
19) crazed
20) stormy
21) rhapsodic
22) aglow
23) tiptoe
24) declamatory
25) zealous
26) rhapsodical
27) nail biting
28) het up
29) gone
30) glowing
31) febrile
32) wrought-up
zarf
1) astir
2) in a lather
son ek
1) -happy
sıfat
1) exciting
2) excited
3) thrilling
4) hectic
5) agitated
6) excitable
7) emotional
8) spirited
9) heated
10) impassioned
11) hot
12) dramatic
13) vibrant
14) inspired
15) gripping
16) feverish
17) warm
18) agog
19) crazed
20) stormy
21) rhapsodic
22) aglow
23) tiptoe
24) declamatory
25) zealous
26) rhapsodical
27) nail biting
28) het up
29) gone
30) glowing
31) febrile
32) wrought-up
zarf
1) astir
2) in a lather
son ek
1) -happy
heyecanlı eş anlamlısı
çabuk
sf. 1. Aceleci: "Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." -E. Şafak. 2. zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı: "Yazıma çabuk cevap geldi." -A. Gündüz. 3. ünl. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.
sf. 1. Aceleci: "Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." -E. Şafak. 2. zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı: "Yazıma çabuk cevap geldi." -A. Gündüz. 3. ünl. "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü.
müteheyyiç
sf. esk. Heyecanlı.
sf. esk. Heyecanlı.
"heyecanlı" için örnek kullanımlar
Salı akşamı İstanbul'da yine görkemli ve heyecanlı bir gece olacak.
Tuesday evening will be a night in Istanbul, still magnificent and exciting.
Kaynak: medyafaresi.comGün boyu devam eden turnuvada birbirinden heyecanlı anlar yaşandı.
There was another exciting moments of the tournament throughout the day.
Kaynak: sondakika.comAğaoğlu, bir gazetecinin "Baba olacağınız için heyecanlı mısınız?"
Agaoglu, a journalist, "Are you excited to be a father?"
Kaynak: ekoayrinti.comGelişmekte olan ülkeler ve insanlara heyecanlı fırsatlar sunuyor.
People in developing countries and exciting opportunities.
Kaynak: dha.com.trMacera romanı, macera , risk alma, heyecanlı olaylar ve fiziksel tehlike gibi öğeleri konu edinen roman dır. Eleştirmen Don D'Ammassa, türü
Kaynak: Macera romanı
Kaynak: Macera romanı
Hayatının çoğunu farklı kültürlerle geçiren Henry Griffin'i heyecanlı bir şehir macerası bekliyor. Doğaüstü güçlerle başa çıkmak doğal
Kaynak: Esrarengiz Tarih
Kaynak: Esrarengiz Tarih
Otobiyografik bir içeriğe sahip olmasına rağmen, Kayıp Zamanın İzinde'ki diğer ciltler gibi bu ciltte de heyecanlı bir içerik vardır.
Kaynak: Guermantes Tarafı
Kaynak: Guermantes Tarafı
Konferans heyecanlı konuşmalar yapmak ve dinleyicileri galeyana getirmek yerine, onların merak ve araştırma, öğrenme arzusuna seslenen bir
Kaynak: Konferans
Kaynak: Konferans
O seneki puanlama çok heyecanlı geçmiştir, çünkü son ülkenin oylarının açıklanmasına kadar Almanya , Büyük Britanya ve İsviçre aynı
Kaynak: 1981 Eurovision Şarkı Yarışması
Kaynak: 1981 Eurovision Şarkı Yarışması
çizgi film serisi ile artık televizyonda. Sizinkiler 'in eğlenceli ve heyecanlı maceralarının, beşer dakikalık her bir bölüme özel gizli
Kaynak: Sizinkiler - Çatlak Yumurtalar
Kaynak: Sizinkiler - Çatlak Yumurtalar
yanına gitti, Russell ona elini uzattı ve, Savunma konusunda seninle çalışabiliriz dedi, o anı hayatının en heyecanlı anı olarak anlatıyor.
Kaynak: Jermaine O'Neal
Kaynak: Jermaine O'Neal
Düello Canavarları' adlı bu kart oyununda, oyuncular birbirinden güçlü canavarları, son derece heyecanlı dövüşlerde birbirleriyle
Kaynak: Yu-Gi-Oh!
Kaynak: Yu-Gi-Oh!
Kitapta Huckleberry Finn ile arkadaşı Tom Sawyer 'ın Mississippi 'de birbirinden heyecanlı maceraları anlatılmaktadır. Yazarın bu eseri
Kaynak: Huckleberry Finn'in Maceraları
Kaynak: Huckleberry Finn'in Maceraları
Her zaman heyecanlı bir cumhuriyetçi olan Manet için genç aristokratın öldürülüş biçimi tam bir hayal kırıklığıydı. Bir seneden uzun bir
Kaynak: İmparator I. Maximilian'ın İnfazı
Kaynak: İmparator I. Maximilian'ın İnfazı
Kitapta Tom Sawyer ile arkadaşı Huckleberry Finn 'in Mississippi 'de birbirinden heyecanlı maceralarına tanık oluyoruz. Yazarın bu eseri
Kaynak: Tom Sawyer'ın Maceraları
Kaynak: Tom Sawyer'ın Maceraları
Bunun nedeni, sessiz film lerde de zaman zaman tehlikeli sahnelerin bulunması ve heyecanlı anların artmaya başlamasıydı (Dublör aynı
Kaynak: Dublör (sinema)
Kaynak: Dublör (sinema)
Ama sinemada insanın seyircinin arasına oturup kendini izlemesi çok farklı, çok heyecanlı" demiştir. Konusu: Giriştikleri ve yapmaya
Kaynak: Son (film)
Kaynak: Son (film)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
