saklamak (-i) 1. Elinde bulundurmak, tutmak:
Okul kitaplarımı saklıyorum. 2.
(-i, -de) Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak:
Paralarını kasada saklıyor. 3. Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak. 4.
(-i, -de) Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek:
Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak. 5.
(-i, -den) Gizli tutmak, duyurmamak:
Bu haberi ondan saklamışlar. 6.
(-i, -e) Birine vermek için ayırmak:
Bu kitabı size sakladım. 7.
(nsz) mec. Korumak, esirgemek:
Allah saklasın.