hoyratça ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hoyratça anlamı
sf. 1. Kaba. 2. zf. (hoyra'tça) Kaba bir biçimde: "Hoyratça ayrılan yolları, birbirlerinden Tamamen bihaber katettikleri gençlik dönemlerinin ardından, Cemal'in beklenmedik dönüşüyle yeniden kesişivermişti." -E. Şafak.
sf. 1. Kaba. 2. zf. (hoyra'tça) Kaba bir biçimde: "Hoyratça ayrılan yolları, birbirlerinden Tamamen bihaber katettikleri gençlik dönemlerinin ardından, Cemal'in beklenmedik dönüşüyle yeniden kesişivermişti." -E. Şafak.
hoyratça eş anlamlısı
kaba
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
"hoyratça" için örnek kullanımlar
Fırsatları hoyratça harcamasaydık aradaki farkı daha da artırabilirdik.
Interested in more artırabilirdik roughly harcamasaydık the difference.
Kaynak: trtspor.com.trAma müteahhit firma çok hoyratça davrandı, tarihi yok etti.
But the contractor treated very roughly, since destroyed.
Kaynak: haber.sol.org.trBöylesi bir diziye kanalın böylesine hoyratça gaddar bir muameleyi layık görmesi, akıllara zarar!
Such a treatment worthy of a number of channels to see such a crudely brutal, mind-numbing!
Kaynak: blog.milliyet.com.trEnerjiyi hoyratça kullandık.
Roughly the energy used.
Kaynak: ntvmsnbc.comÖyküde ağır basan nokta araçtakilerin direniş konusunda hoyratça atıp tutmaları ancak korkak bir tavır içinde şehirlerini terk etmeleridir
Kaynak: Boule de Suif
Kaynak: Boule de Suif
Kalem arakası silgilerin kullanımı genelde zor olduğu gibi, hoyratça kullanılmaları kağıda zarar verebilmektedir. Bu silgiler bazı uçlu
Kaynak: Silgi
Kaynak: Silgi
hoyratça kullanılan orman kaynaklarıda koruma altına alınmış fakat ormanda ortaya çıkan hastalıklarda sadece ağaçları keserek çözülmeye
Kaynak: Ayvacık, Saimbeyli
Kaynak: Ayvacık, Saimbeyli
Çöpler toplanılmamakta yol ve dere kenarları yöredeki diğer köylerdede oldugu gibi çöplük olarak kullanılmakta ve doğa hoyratça
Kaynak: Şahinyuva, Görele
Kaynak: Şahinyuva, Görele
Her çare, her araç ona gerekli ve dolayısıyla da haklı görünüyordu ve o hoyratça ve oportünist bir biçimde amacına yöneliyordu” diye
Kaynak: İbn-i Haldun
Kaynak: İbn-i Haldun
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
