Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kaba ne demek?

 - 4 sözlük, 10 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

kaba anlamı
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.

Tarama Sözlüğü

kaba anlamı
Büyük, iri, kocaman

Türkçe - İngilizce

kaba anlamı
sıfat
1) coarse
2) rude
3) rough
4) crude
5) vulgar
6) gross
7) impolite
8) harsh
9) brutal
10) rugged
11) crass
12) bearish
13) rustic
14) uncouth
15) abrupt
16) offhand
17) heavy
18) brutish
19) boorish
20) unfinished
21) common
22) uncivil
23) brusque
24) disrespectful
25) indelicate
26) ungainly
27) loud
28) ornery
29) unrefined
30) discourteous
31) backwoods
32) barbarous
33) unmannerly
34) unparliamentary
35) ungracious
36) foul
37) base
38) rank
39) barbarian
40) splay
41) tactless
42) gruff
43) ungallant
44) offhanded
45) ungentlemanly
46) ungraceful
47) inelegant
48) uncomplimentary
49) Doric
50) puffy
51) underbred
52) ungentle
53) graceless
54) disobliging
55) ungentlemanlike
56) unpolished
57) hobnailed
58) uncomplaisant
59) unchivalrous
60) unceremonious
61) swinish
62) gutter
63) churlish
64) loutish
65) incondite
66) clodhopping
67) hoggish
68) short-spoken
69) rough-hewn
70) hard-hitting
71) coarse-grained
72) ill-mannered
73) ill-bred
zarf
1) roughly

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kaba anlamı
Mağara.

*Pazar -Rize

kaba anlamı
1. Dövülmek için harman yerinde koni biçiminde yığılan tahıl. 2. Ebegümeci.
kaba anlamı
Kaplıca.

*Kandıra -Kocaeli

kaba anlamı
Toplu ve güçsüz kimse.

Körküler *Yalvaç Isparta

kaba anlamı
Koyunlara takılan büyük, yuvarlak çan.

Teniste *Anamur İçel

kaba anlamı
Ebegümeci.

*Milas Muğla

kaba anlamı
Kabe

Çüngüş, Çermik Diyarbakır

kaba eş anlamlısı

çirkin
sf. 1. Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı: "Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi." -H. R. Gürpınar. 2. Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış veya söz): "Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim." -Ö. Seyfettin. 3. Karanlık, dalavereli, şüpheli: "Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş." -M. Ş. Esendal.
kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.

kaba zıt anlamlısı

ince
sf. 1. Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı: İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2. Zayıf: "Sarışın, kuru, ince bir kadındı." -Y. K. Beyatlı. 3. Taneleri ufak, iri karşıtı: İnce un. İnce kum. 4. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı: İnce nakış. 5. Ayrıntılı: "Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe..." -T. Uyar. 6. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). 7. Tiz (ses), pes karşıtı: "İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi." -R. N. Güntekin. 8. Hafif, gücü az: "Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir." -S. F. Abasıyanık. 9. mec. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı: "Benim hasta olduğum günlerde her şey uzun uzun düşünülmüş, ince hesaplarla hazırlanmıştı." -R. N. Güntekin. 10. mec. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı: "Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli." -A. Ağaoğlu.

"kaba" için örnek kullanımlar

Bu bölgede şu anda 7 katlı binaların kaba inşaatı bitmiş durumda bulunuyor.
7-storey buildings in this area at this time is rough construction is finished.
Kaynak: haberturk.com
Harcama kesintileri bu yıl kaba olarak yüzde 0.5'lik büyüme kesintisi yaratacak.
Spending cuts in this year's overall 0.5 percent growth to create outage.
Kaynak: bloomberght.com
Bu arazide hayvanlar için kaliteli kaba yem olan yonca vb.
The quality of alfalfa forage for the animals on this site, and so on.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Yapıcı anlatım dilinin insanlar üzerinde etkisi yok; kaba söylemleri tercih ediyorum.
Constructive language of expression has no effect on humans, I prefer to rough discourse.
Kaynak: sabah.com.tr
Alt Paleolitik'in kaba taş alet (2 yüzeyli) ve yongalarının yerini oldukça düzenli bir şekilde yontulmuş ve kenarlarda yapılan
Kaynak: Eski Taş Çağı
Kaba Taş, Yontma Taş, Cilalı Taş Devri : En Ucuz dönemdir. Yapılan aletler kaba ve ilkeldir. Bu dönemde iklim ılıman olduğu için,insanlar ağaç
Kaynak: Kabataş devri
Kullandığı kaba ama samimi dil ile Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Hayatı: Can Yücel, 21 Ağustos 1926'da İstanbul 'da doğdu.
Kaynak: Can Yücel
Avrupalılar'ın ilk olarak, Wazhazhe ile karşılaşması sırasında kullanan kaba Fransızca sesbilgisi onların Osage olarak telafuz
Kaynak: Osageler
Hüsnütabir (güzel ifade), kaba, çirkin ve sakıncalı nesneleri veya kavramları, başka sözcüklerle daha uygun bir biçimde ifade etme sanatıdır
Kaynak: Hüsnütabir
Ronküs ya da ronflan ral ek solunum seslerinden olup; gürültülü, kaba, düşük frekanslı, horlama sesine benzeyen, hem inspiryum hem de
Kaynak: Ronküs

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.