hüzün ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hüzün, -znü anlamı
is. Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı: "Morgun parlak mermer duvarlarında dağılan gölgemin hüzün verici bir görüntüsü var." -A. Ümit.
is. Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı: "Morgun parlak mermer duvarlarında dağılan gölgemin hüzün verici bir görüntüsü var." -A. Ümit.
Türkçe - İngilizce
hüzün anlamı
isim
1) sadness
2) blues
3) melancholy
4) gloom
5) doldrums
6) ruefulness
7) gloominess
8) dole
9) dolefulness
10) dreariness
11) shadow
12) somberness
13) sombreness
14) spleen
isim
1) sadness
2) blues
3) melancholy
4) gloom
5) doldrums
6) ruefulness
7) gloominess
8) dole
9) dolefulness
10) dreariness
11) shadow
12) somberness
13) sombreness
14) spleen
hüzün eş anlamlısı
gam
(I) is. Tasa, kaygı, üzüntü: "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" -Karacaoğlan.
(I) is. Tasa, kaygı, üzüntü: "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" -Karacaoğlan.
gam
(II) is. müz. Sekiz notanın kalın sesten inceye veya inceden kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi: "Sonra, titrek titrek, ilk gamlarını sıraladığı piyanoyu hatırlıyor, do, re, mi, fa, sol..." -A. İlhan.
(II) is. müz. Sekiz notanın kalın sesten inceye veya inceden kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi: "Sonra, titrek titrek, ilk gamlarını sıraladığı piyanoyu hatırlıyor, do, re, mi, fa, sol..." -A. İlhan.
keder
is. Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa: "Ya hasta yahut bir kederi var." -H. E. Adıvar.
is. Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa: "Ya hasta yahut bir kederi var." -H. E. Adıvar.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
"hüzün" için örnek kullanımlar
Hakan Akdoğan annesini kaybetmiş salonda hüzün dolu anlar yaşandı.
Hakan Akdogan lost his mother in the hall there was moments of sadness.
Kaynak: minute15.comGalatasaray, Orduspor karşısında hüzün ve sevinci bir arada yaşadı.
Galatasaray against Orduspor was a combination of sadness and joy.
Kaynak: fotomac.com.trO Ses Türkiye'de dün akşam hüzün ve mutluluk aynı anda yaşandı.
Sadness and happiness at the same time that voice in Turkey took place yesterday evening.
Kaynak: spothaber.comAnnesinin yaşayacağı hüzün Kuzey'i de etkilediği için buruktur.
His mother to live in the North of sadness for the astringent effect.
Kaynak: gazetea24.comMelankoli halk arasında yalnızlığı tercih ve hüzün hali olarak bilinse de aslında psikolojik bir durumdur. Nedensiz yere depresyon hissi
Kaynak: Melankoli
Kaynak: Melankoli
Genelde hüzün beyit lerinin en büyük hocası olarak kabul ediliyordu. Şiirleri, orta çağ 'ın sonuna kadar Avrupa sanatı ve edebiyatını
Kaynak: Ovidius
Kaynak: Ovidius
Özellikle kariyerinin sonlarında doğru ana teması hüzün ve çile çekmek olan müzikler yaptı. " "I Walk the Line", "Folsom Prison Blues", "
Kaynak: Johnny Cash
Kaynak: Johnny Cash
Filmde, maçların özet görüntüleriyle birlikte, önemli olayların perde arkası, soyunma odasından hüzün ve sevinç görüntüleri, maç öncesi
Kaynak: 17 Mayıs (belgesel)
Kaynak: 17 Mayıs (belgesel)
Likferd, Sognamål dilinde "defin" demektir Albümle ilgili yapılan eleştirilerde albümün hem karanlık hem de hüzün ögeleri taşıdığı
Kaynak: Likferd
Kaynak: Likferd
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
