Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

içeri ne demek?

- 3 sözlük, 6 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

içeri anlamı
is. 1. İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı: İçeriden sesler geliyor. 2. İç, iç yüzey: Odanın içerisi bu kadar adam almaz. 3. sf. İç yüzeyde, iç bölümde olan: İçeri odadan sesler geliyor. 4. zf. İç yana, iç yana doğru: "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." -P. Safa. 5. mec. Gönül, yürek. 6. mec. Hapishane.

Türkçe - İngilizce

içeri anlamı
edat
1) in
zarf
1) within
sıfat
1) indoor

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

içeri anlamı
Oda, oturma odası.

Kuşbaba *Bucak, Camili *Yeşilova -Burdur
Honaz, -Denizli
Fili *Biga -Çanakkale
Tokat -Eskişehir
*Safranbolu -Zonguldak
Hayati *Erbaa -Tokat
Şehli -Giresun
-Bitlis
Şekeroba-Maraş.
Ağrakos *Suşehri, Tekerakma *Gürün -Sivas
Akçalar *Seydişehir -Konya
Erenyaka *Akseki -Antalya
Ceylan *Fethiye -Muğla

içeri anlamı
İçeri

Diyarbakır

içeri anlamı
İçeri, içeriye

Doğu Trakya

içeri anlamı
< ET içgerü: içeri || içeri vermek: gerdeğe koymak

içeri eş anlamlısı

gönül
is. 1. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı: "Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." -O. S. Orhon. 2. mec. İstek, arzu: Okumaya gönlün var mı?

hapishane
is. (hapisha:ne) Cezaevi: "Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." -T. Buğra.

yürek
is. 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: "Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." -S. M. Alus.

içeri zıt anlamlısı

dışarı
is. 1. Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı: "Dışarıda karlar erimeye başlamış." -A. Ümit. 2. Kişinin konutundan ayrı olan yer: "Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı." -A. İlhan. 3. Yurt dışı: "Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik." -B. Felek. 4. zf. Dışa, dış çevreye: "Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı." -A. İlhan.

"içeri" için örnek kullanımlar

Sen git al dışarıdan bir yanıcı maddeyi al paraşütle içeri at.

Take a flammable substance get you go outside and throw it in a parachute.

Kaynak: samanyoluhaber.com

Halo:İlk önce içeri hademe olarak girelim ağar ağar yükseliriz.

Halo: First, let's agar agar as a janitor inside rises.

Kaynak: gazetea24.com

İçeri giremeyen 700 kişi, defileyi dışarıda, barkovizyondan izlemişti.

700 people who are not inside, outside fashion show, followed barkovizyondan.

Kaynak: haberler.com

Ceza sahası sağ çaprazına gönderilen pası çizgide Sow içeri çevirdi..

Sow the right cross of the penalty area and sent to the pass line turned in. ..

Kaynak: netgazete.com

eden binlerce insanın görüntüleriyle birlikte sunulan Let the Sun Shine in - Bırak Güneş içeri Girsin şarkısı temelinden hareket edilmiştir.
Kaynak: Hair (film)

Canik, Samsun 'un Devgeriş Deresi'yle Mert Irmağı arasında Karadeniz 'den içeri doğru uzanmış bir yerleşim yeridir. Cumhuriyet tarihi nde
Kaynak: Canik

Tür olarak; içeri çekilebilir kafalarının üzerinde ikiye ayrılmış halde, gelişmiş taçlar bulunmaktadır. Yüzerek veya sürünerek hareket
Kaynak: Bdelloidea

Bu motorda içeri emilen hava bir kompresör vasıtasıyla yanma hücresine sevkedilir ve burada akaryakıt ile karıştırılarak yakılır;
Kaynak: Termojet

Bir sinema veya radyo stüdyosunda dışarıdaki sesin içeri girmesi istenmediği gibi, içerideki sesinde duvarlardan yansıma yapıp dönmesi ve
Kaynak: Yankının önlenmesi

Reseptör aracılı endositoz (RAE), diğer adıyla klatrin bağımlı endositoz, hücrenin; içeri alınacak moleküllere özgü reseptör bölgelere
Kaynak: Reseptör aracılı endositoz

Hücre özsuyunun yüksek ozmotik yoğunluğundan dolayı dış ortamdaki su, hücre içine doğru hareket eder ve içeri giren su molekülleri hücre
Kaynak: Turgor basıncı

Ağzımızı her açışımızda içeri hava girer ve döngü başlar. Tahmin edeceğiniz üzere, içeri giren hava dışarı çıkmak zorundadır.
Kaynak: Yellenme

Bu bölgeler sitokin lerin uyarısı ile çeşitli adhezyon moleküllerini eksprese ederler ve hücrelerin tutunarak içeri girmesini sağlarlar.
Kaynak: HEV

Blastomerlerin içeri doğru çökmesiyle Invagination (İnvaginasyon); meydana gelen ilk bağırsak boşluğuna da Archentron denir.
Kaynak: Gastrulasyon

Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar.
Kaynak: Truva Atı

İglunun içinde, yaşamaya uygun duruma gelmesi için gereken son bir şey daha vardır: İnuit, bir elinde lamba yla içeri girerek buz
Kaynak: İglo

Oyun başladıktan sonra gelen izleyiciler bilet almış olsalar bile içeri alınmazlar. Museo Teatrale alla Scala(La Scala Müzesi) operanın
Kaynak: La Scala

sonucu tüm gün yeni gitarist deneyen ekip, verimsiz bir günün bitirirken bir ayağında kırmızı diğerinde turuncu ayakkabısı olan biri içeri girdi.
Kaynak: Kiss

Nişanlısını öldürmekten dolayı içeri giren Beray, mahkeme tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Ben kötü karekterleri çok iyi
Kaynak: Beray Doğan

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)