Bu şehrin bir bakanı, bir evladı olmaktan büyük
iftihar ediyorum.
A minister of this city, a son of the great'm proud to be.
Kaynak: kanalahaber.comHepsi dedikodu Ben Galatasaraylılığım'dan herzaman
iftihar ederim.
All the gossip I would Galatasaraylılığım'dan always proud of.
Kaynak: htspor.comGemi inşa sektörü açısından da
iftihar ettiğimiz bir tablo.
For the shipbuilding industry that boasts a table.
Kaynak: timeturk.com'
İftihar kaynakları'na bakarak bu not üzerine başka bir şey yazmaya gerek yok sanırım.
'Pride looking Sources no need to write anything else on this note, I guess.
Kaynak: yesilgazete.orgzamanda o teşkilat içinde görev üstlenen tüm askerleri de kapsayan bir anlam kazanarak bir
iftihar kaynağı, ortak bir soyadı haline gelmiştir.
Kaynak: Avustralya ve Yeni Zelanda KolordusuAtıl olan Mehter takımını yeniden düzenleyerek
iftihar edilecek bir duruma getirdi. 1958 yılında Van'da 21nci Seyyar Jandarma Tugay
Kaynak: Ahmet Hulki SaralTürklüğün en büyük
iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık âleminin sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taşları. Dünyanın bugün belki
Kaynak: Yazıthizmetlerinde güzel işler görenlere
iftihar ve imtiyazı mucip olmak üzere çıkarılan "Dördüncü Rütbeden Osmani Nişanı" ile ödüllendirilmiştir.
Kaynak: Mehmet Rifat BörekçiBurada çok verimli bir çalışma gösteren Hovannes Bey Dadyan çok az kişiye verilen
iftihar madalyası ile taltif edilir. Dadyan ailesinin
Kaynak: Hovahannes DadyanAraplar bu şiirlerle
iftihar ederlerdi. Şiirler 8. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Hammâd er-Râviye (en:Hammad Ar-Rawiya ) tarafından
Kaynak: MuallakatGünümüzde İzmirlilerin
iftihar ettikleri Balçova Özel İdare Tesisleri Öğütçen'in eseridir. Burada açılan 9 işletme kuyusundan elde edilen
Kaynak: Hüseyin ÖğütçenBunlardan bana düşen
iftihar hissesi, bestelemek suretiyle sen kıymetli üstadın gösterdiği teveccühten ibarettir. 1937 Avukat Nahit Hilmi
Kaynak: Nahit Hilmi Özeren