aşırma is. 1. Aşırmak işi:
"Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın." -A. Ağaoğlu. 2.
mim. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık. 3.
sf. Aşırılmış:
Aşırma bir eser. 4.
hlk. Küçük kazan, kova, bakraç. 5.
ed. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal. 6.
huk. Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas.