Takımı geliştirmek,
ilerletmek için çalışmalarımız devam ediyoruz.
Team to develop, we continue to advance our work.
Kaynak: tr.eurosport.comBizim Antalya'ya gelmemiz bu işbirliğini daha da
ilerletmek amaçlıdır.
This collaboration to further our purposes we came to Antalya.
Kaynak: haberler.com1914'te kazandığı bursla öğrenimini daha da
ilerletmek için Belçika'ya gider.
In 1914, in order to further education scholarship to go to Belgium.
Kaynak: aksiyon.com.trKursa katılmamın sebebi bu bilgilerimi hocaların desteği ile
ilerletmek ve sertifika alarak tescillemek.
That's why I join the course and certificate information in advance with the support of teachers tescillemek taking.
Kaynak: haberler.comiletişim ve düşünce özgürlüğünü sağlamak, gazetecileri meslekleri içinde maddi ve manevi yönleriyle
ilerletmek ve yüceltmek şeklinde özetlenebilir.
Kaynak: Türkiye Gazeteciler Cemiyetiaraştırma daha çok insan ın evren hakkındaki bilgisini
ilerletmek için yöntem ve sistem lerin keşfedilmesini ve geliştirilmesini amaçlar.
Kaynak: AraştırmaŞarkılar genelde senaryoyu
ilerletmek ya da filmin karekterlerini geliştirmek için kullanılır. Müzikalin alt türü müzikal komedi , müziği ,
Kaynak: Müzikal filmyardım nitelikli amaçları
ilerletmek için kullanması ve bu görevi adil bir şekilde yerine getirmesi için kişisel sorumluluklar yüklemektedir.
Kaynak: Tröst hukukuAskerden sonra aktörlüğünü
ilerletmek için İstanbul'a geldi. İngiliz yönetmen Peter Collinson 'un 1969 yılında büyük bölümünü Türkiye '
Kaynak: Aytekin Akkaya1574'te sanatını
ilerletmek için Italya 'ya gitti. Roma ve Floransa 'yı gezdi, ama sonunda Venedik 'e yerleşti. Önce Kaspar Rems 'in
Kaynak: Hans von Aachen15 yaşında liseden mezun olduktan sonra, "Aktör, Model & Yetenek Yarışması"na katıldı ve oyunculuğunu
ilerletmek için bir Miami'ye taşındı
Kaynak: AnnaLynne McCordlık bilincini aşılamak için mücadele vermek ve diğer Kafkas kökenli aydınlarla dayanışma içinde çalışmaları
ilerletmek olarak görülüyordu.
Kaynak: OgniMısırlı İbrahim Efendi küçük yaşta ud çalmaya başlamış, sazını
ilerletmek için Osmanlı İmparatorluğu'nun Kahire, Şam, Halep gibi büyük
Kaynak: Mısırlı İbrahim EfendiNeyse ki yürütmeyi
ilerletmek gibi teknikler, programı durdurmak gibi olası durumları önemli ölçüde azaltırlar. Boru hattı kullanılan
Kaynak: Veri sorunlarıAkademisi 'nde 1764 ile 1773 yılları arasında öğrenciydi. Pompeo Batoni ve Anton Raphael Mengs ile kendini
ilerletmek için Roma 'ya gönderildi.
Kaynak: İvan Petroviç MartosUluslararası hukukun üstünlüğü korumak ve
ilerletmek. İlginçtir ki, Hollanda Anayasası bu uluslararası istikrar ve barış içinde "Hollanda'nın
Kaynak: Hollanda Silahlı KuvvetleriBöylece cephenin gerek duyulacak her kesimine hızla
ilerletmek mümkün olacaktır. General De Lisle'in Suvla'da görevi devraldığında İngiliz
Kaynak: İkinci Anafartalar MuharebesiErmenilerden Özür diliyoruz kampanyası : Bunu ancak yavaş yavaş
ilerletmek gerekiyor. Bu topraklarda büyük katliamlar olmuştur, hafızalar
Kaynak: Cengiz Aktareğitimini
ilerletmek için Giuseppe Martucci ismindeki sanat okuluna kayıt yaptırdı ve burada müzik bilgini Luigi Torchi 'den dersler aldı.
Kaynak: Ottorino RespighiYetişmesi: İlmini
ilerletmek için İstanbul'a gitti. Küçük Ayasofya Medresesinde tahsîline devâm etti. Çok zekî olup bir defâ okuduğunu
Kaynak: Mahmud Hüdayiİsveç'te bulunduğu süre içerisinde dilini
ilerletmek için Finlandiya 'ya da bir gezi düzenlemiştir. Finlandiya'da 1817 yılında "Anglo-
Kaynak: Rasmus Christian RaskBu araştırmalardan sonra kendini biraz daha
ilerletmek istiyordu. Bu sebeple Columbia University 'e geldi. Burada küçük çalışmalar
Kaynak: Abraham Maslow