sorusunu "Çocukken Beşiktaşlıydım. Bu
ipucu yeter" diye yanıtladı.
question, "As a child Beşiktaşlıydım. This hint is enough," he replied.
Kaynak: fotomac.com.trEvet, aslında geleceğe insan öykülerinden birer
ipucu bırakmayı seviyorum.
Yes, in fact I love to give a clue to the future of human stories.
Kaynak: radikal.com.trCüneyt ve Feride, Edibe'nin kaçırılmasına dair önemli bir
ipucu yakalarlar.
Cuneyt and Farida, a vital clue to the abduction of Edibe'nin catch.
Kaynak: gazetea24.comİlk farenin görevi, görsel
ipucu/bilgiyi alarak tuşa basmak olarak belirlendi.
The first task of the mouse, the visual clues / information by pressing the button, respectively.
Kaynak: hakimiyet.comTırtıl büyüdüğünde kelebek olacağını gösteren hiçbir
ipucu vermediğinden, larvaya iyi bir örnektir. Çoğu tırtılın uzun gövdesi 13
Kaynak: TırtılGizemli bir Bask keşişinin ölümüne şahit olur, keşiş son anlarında şifreli bir
ipucu haykırır.
İpucu, Avrupa çapında milyonlarca insanı
Kaynak: Ice Clawnet/moda-fotografciligi-icin-10-
ipucu. html Moda Fotoğrafçılığı için 10
ipucu. Göz at : Fotoğrafçılık Kategori:Moda fotoğrafçılığı
Kaynak: Moda fotoğrafçılığı1978 senesi boyunca orkestrası
ipucu beşlisi ile hazırladığı işte yeni bir gün daha bugün ilkbahar adlı parçasıyla trt'de boy gösterir ,
Kaynak: Seyyal TanerYarışmada, tüm yarışmacılar, Watson dahil, sunucunun tamamen
ipucu vermesine kadar beklemek zorunda kalmakta, ardından sinyal olarak bir
Kaynak: Watson (bilgisayar)Dedektif becerikli ve sabırlı olmalıdır, çünkü soruşturduğu konuda yalnızca bir
ipucu bulmak için bile aylarca çalışmak zorunda kalabilir.
Kaynak: Dedektifduyuruldu ve oyunu oynayan oyunculara
ipucu vermek için gazeteler, sesli mesajlar, TV ve gazete reklamları kullanılarak oyun, Mayıs 2006'da başladı.
Kaynak: Lost ExperienceGenji'nin Hikâyesi, erken dönem Heian Japonya'sının aristokrasisi hakkında pek çok
ipucu verir. Eserde dönemin eğlence kültürü, giyim
Kaynak: Genji'nin Hikâyesi