Fakat genelgenin yürürlükten kalktığına dair bir
emare de mevcut değil.
However, circumstantial evidence that the circular're up in force does not exist.
Kaynak: haber7.comÖner'in patlama sonucu hayatını kaybettiğine yönelik bir
emare bulunmadı.
There was an indication of the deaths from the blast Öner.
Kaynak: haber.mynet.comOlay sonrasında B.K. tutuklanırken mermi ve fişeklere
emare olarak el konuldu.
BK was arrested after the incident projectile and gowns as circumstantial evidence was confiscated.
Kaynak: gundemkibris.comAdı edilenler tutuklanmış olup, tekerlek ve jantı
emare olarak alınmıştır.
Name those arrested, and the rim of the wheel and is taken as circumstantial evidence.
Kaynak: kibrispostasi.comİpucu 'bir kimseyi aradığı olguya ulaştırabilecek
emare' anlamına gelir. İpucu sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:
Kaynak: İpucu1850lere denk düşen bir takipte Kürt olunduğuna dair
emare yok. Dedem de köyün 250 senelik olduğunu söylerdi. Çocukluğum bu köyde geçti.
Kaynak: Karapınar, ÇorumTürbeler : olduğuna dair bir
emare yoktur. Sadece Baba Kıbal'e ait olduğu söylenen bir mezar başlığı, duvara monte edilmiş. Mezarın hemen
Kaynak: Çeçtepe, KızılcahamamÇünkü Köyde Karahasan isminde bir zata ait Hiç bir
emare yoktur. Baskınlık Bilal Goca dan yanadır. 93 (1877_78) harbinden önce köyün 7 hane
Kaynak: Karacahasan, ElmadağKale ile arasında bir geçit olduğu söylentileri olmasına karşın bugün belirli bir
emare yoktur. Çeşitli devirlerde onarım ve ilaveler
Kaynak: Yaylaüstü, Kahramanmaraş