Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

iz ne demek?

 - 6 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

iz anlamı İng. track Fr. piste
Mıknatıslı kuşak, teker ya da davul gibi veri saklama orTamlarında veriyi oluşturan imlerin dizileceği öngörülen, kuşakta boylamasına, tekerde yüzeyi kapsayan eşmerkezli çemberler, davulda yüzeyi kapsayan ve eksen üzerinde merkezleri dizilen koşut çemberler biçiminde düşünülmesi gereken çizgi.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

iz anlamı Osm. isr Fr. trace
(matematik)
iz anlamı Osm. intibâ' Fr. impression
(biyoloji)

Divanü Lügati't-Türk

iz anlamı
yerde ve deride uzunlamasına olan çizik
iz anlamı
uzunlamasına çizik, tırnak yarası

Güncel Türkçe Sözlük

iz anlamı
is. 1. Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare: Cinayet izleri. 4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser: O çağ uygarlığından iz kalmadı. 5. mat. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.

Türkçe - İngilizce

iz anlamı
isim
1) trace
2) trail
3) track
4) sign
5) mark
6) scar
7) birthmark
8) print
9) footprint
10) evidence
11) impression
12) vestige
13) clue
14) streak
15) impress
16) tinge
17) sTamp
18) touch
19) shades
20) hint
21) inkling
22) suggestion
23) wheal
24) taint
25) odor
26) stigma
27) suspicion
28) weal
29) ghost
30) shadow
31) chip
32) tincture
33) dint
34) clew
35) smack
36) wale
37) ray
38) odour
ön ek
1) ichno-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

iz anlamı
İs.

Karayakup *Suşehri -Sivas

iz anlamı
İz (ayak)

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

iz eş anlamlısı

alamet
is. (ala:met, l ince okunur) 1. Belirti, işaret, iz, nişan: "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." -R. H. Karay. 2. mec. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
emare
is. (ema:re) esk. Belirti, iz, ipucu: "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." -Y. K. Karaosmanoğlu.
eser
is. 1. Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt: "Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." -Y. K. Beyatlı. 2. Yayın, kitap, yapıt: "Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." -H. Z. Uşaklıgil. 3. İz, işaret, im: "Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu." -A. Kulin. 4. Soyut kavramlarda belirti: "Acaba, bir yolunu bulup bir talih eseri olarak gidemez miydik?" -A. Erhat.
ipucu
is. İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare: "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." -A. İlhan.
nişan
is. 1. İşaret, iz, belirti, alamet. 2. Nişanlanma sırasında yapılan tören: Bizi nişana çağırdılar. 3. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma: Nişanı bozmuşlar. 4. Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef. 5. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme. 6. Devlet nişanı.

"iz" için örnek kullanımlar

Güneş yanıklarının çabuk ve iz bırakmadan iyileşmesini sağlar.
Quickly and without a trace of sunburn healing.
Kaynak: yerelgundem.com
Fenerbahçe'de ve Türk futbolunda iz bırakmak istiyorsa daha cesur olmalı.
Fenerbahçe and Turkish football wants to leave their mark should be more courageous.
Kaynak: samanyoluhaber.com
Türkiye'nin nerede sıkıntısı varsa, deniz yoluyla çözeceğiz.
If there is a shortage of Turkey, where, from the trail will solve through.
Kaynak: siyaset.milliyet.com.tr
G.Saray'ı evinde nasıl yendilerse F.Bahçe'yi de devirdiler. İz bıraktılar..
G. House 'How do I yendilerse house, F. Garden' t overthrew the. Trail left ..
Kaynak: spor.gazetevatan.com
İz Sürücü (Rusça : Сталкер) Andrei Tarkovsky `nin 1979 tarihli filmi. Film üç adamın (yazar, bilim adamı ve iz sürücü) Bölge`ye (Zone)
Kaynak: İz Sürücü (film)
Görerek iz süren tazılar (sight hounds), kokudan ziyade görme duyuları ile iz süren bir tazı grubu. Bu gruba örnek olarak yarış tazısı
Kaynak: Görerek iz süren tazı
Koklayarak iz süren tazılar (scent hounds), görmeden ziyade koku alma duyuları ile iz süren bir tazı grubu. Genellikle iri kulaklı ve
Kaynak: Koklayarak iz süren tazı
Gostya iz buduşçevo (Rusça : Гостья из будущего, anlam: "Gelecekten gelen misafir"), Kir Bulyçev -'in romanı Sto let tomu vperyod (Сто лет
Kaynak: Gostya iz buduşçevo
Grafit, yumuşak, yağlı, kâğıtta iz bırakan, siyah renkli bir katı maddedir. Grafit, yağ haline getirilip makinelerde, çalışan parçaların
Kaynak: Grafit
Yeraltından Notlar (Rusça : Записки из подполья, Zapiski iz podpolya), Dostoyevski 'nin Camus dahil olmak üzere birçok Batılı düşünürü
Kaynak: Yeraltından Notlar
Halk hikâyesi veya halk öyküsü, toplumsal iz bırakmış bir olaydan veya bir yazınsal ürünün sözlü kültürde bıraktığı derin etkiden
Kaynak: Halk hikâyesi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.