Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

alamet ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

alamet anlamı
is. (ala:met, l ince okunur) 1. Belirti, işaret, iz, nişan: "Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı." -R. H. Karay. 2. mec. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.

Kişi Adları Sözlüğü

Alâmet anlamı Köken: Ar
Söyleyiş: (ala:met) Cinsiyet: Erkek
Belirti, iz.

Türkçe - İngilizce

alamet anlamı
isim
1) omen
2) sign
3) augury
4) miracle
5) presage
6) prognostication

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

alamet anlamı
Alamet, belirti

Diyarbakır

alamet eş anlamlısı

belirti
is. 1. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane: "Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok." -A. Ümit. 2. tıp Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın göstergesi olan durum veya görüntü, araz, semptom, sendrom.
işaret
is. (işa:ret) 1. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im: Noktalama işaretleri. 2. Belirti, gösterge, alamet. 3. El, yüz hareketleriyle gösterme: "Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor." -R. H. Karay.
iz
is. 1. Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare: Cinayet izleri. 4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser: O çağ uygarlığından iz kalmadı. 5. mat. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.
nişan
is. 1. İşaret, iz, belirti, alamet. 2. Nişanlanma sırasında yapılan tören: Bizi nişana çağırdılar. 3. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma: Nişanı bozmuşlar. 4. Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef. 5. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme. 6. Devlet nişanı.

"alamet" için örnek kullanımlar

Bu durum hayra alamet olmayabilirdi, o sabah nenemle helalleşip yola koyuldu.
This situation would not be a good sign, he set off in the morning nenemle helalleşip.
Kaynak: blog.radikal.com.tr
Amerikan ekonomisinin son çeyrekteki küçülmesi hiç de iyiye alamet değil.
Contraction in the last quarter of the U.S. economy does not bode well at all.
Kaynak: bursahakimiyet.com.tr
Bugün şiddetli bir twitter fırtınası esiyor, ama bu fırtına iyiye alamet.
A severe storm blows twitter today, but this is a good sign storm.
Kaynak: acikradyo.com.tr
Malum, bir kere kendisinin gözünden düşerseniz, sonunuz hayra alamet değil.
You know, once he If in eyes, end up not a good sign.
Kaynak: goal.com
Alamet-i Farika (veya alâmet-i fârika) Osmanlıca bir isim tamlaması olup Osmanlıca'ya da Arapça 'dan girmiştir. Arapça alamet, belirti,
Kaynak: Alametifarika
Omen sözcük anlamıyla “alamet, işaret” anlamına gelmekte olup, Okültizm terminolojisinde bir mesaj içeren ya da gelecekteki olayların
Kaynak: Omen
Kurnaz sesler, kötüye alamet olan imalar, saklı sözcük dağarcığı, ufak yönlerle değiştirilen renklerin sihri ve kokular, tamamen
Kaynak: İnnokenti Annenski
Bu sözcük kabile dilinde 'nişan' veya 'alamet' anlamı gelir. Ayrıca totem Panama, Brezilya ve Orta Afrika da kullanılan bir kısaltmadır.
Kaynak: Totemizm
Çocuğun bir yılan tarafından öldürülmesinde Amphiaraos kötü bir alamet görür. Bu yüzden Opheltes'e "uğursuzluğun başlangıcı" anlamına
Kaynak: Opheltes
Kehanet ve alamet: Önceden ima etme, karakterlerin geleceği önceden bilmesi ile de gerçekleşebilir Bu, bir annenin, oğlunun bu yola devam
Kaynak: Önceden ima etme

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.