Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eser ne demek?

 - 6 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

eser anlamı
yapıt.

Güncel Türkçe Sözlük

eser anlamı
is. 1. Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt: "Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." -Y. K. Beyatlı. 2. Yayın, kitap, yapıt: "Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." -H. Z. Uşaklıgil. 3. İz, işaret, im: "Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu." -A. Kulin. 4. Soyut kavramlarda belirti: "Acaba, bir yolunu bulup bir talih eseri olarak gidemez miydik?" -A. Erhat.

Kişi Adları Sözlüğü

Eser anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, iz.4. Ar. Yapıt.
Cinsiyet: Erkek
1. Soğuk. 2. Sert esen rüzgâr. 3. Belirti, iz.4. Ar. Yapıt.

Türkçe - İngilizce

eser anlamı
isim
1) work
2) piece
3) creation
4) achievement
5) effort
6) vestige
7) consequence
8) handiwork
9) baby
10) ghost
11) production

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

eser anlamı
1. Rüzgâr, sert esen rüzgâr. 2. Soğuk.
eser anlamı
1. Büyük demir çivi. 2. Arının iğnesi.
eser anlamı
1. Sar'a. 2. Delilik.
eser anlamı
Evlerde kiremit altlarına konulan tahta.

-Denizli

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Eser anlamı
Diyarbakır ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Eser anlamı
Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

eser eş anlamlısı

im
is. 1. İşaret. 2. Alamet.
işaret
is. (işa:ret) 1. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im: Noktalama işaretleri. 2. Belirti, gösterge, alamet. 3. El, yüz hareketleriyle gösterme: "Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor." -R. H. Karay.
iz
is. 1. Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare: Cinayet izleri. 4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser: O çağ uygarlığından iz kalmadı. 5. mat. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.
yapıt
is. 1. Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser: "Yapıtının sağlamlığına güvenen her sanatçı gibi şakasını da iyi karşılamıştı." -H. Taner. 2. Yayın, kitap: "Dergilerde bol bol, yapıtı bir yana bırakıp yazar kişiliklerine sataşan yazılara rastlarız." -A. Ağaoğlu.
yayın
is. Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat.

"eser" için örnek kullanımlar

ye ait evde tarihi eser olduğu bilgisine ulaşan ekipler harekete geçti.
teams to reach the knowledge of historical artifacts belonging to the house on the move.
Kaynak: netgazete.com
adlı şahsın tarihi eser kaçakçılğı yaptığını tespit etti.
Everyone's doing historical work has identified kaçakçılğı.
Kaynak: haberler.com
Operasyon düzenlenen adreslerden biri tarihi eser kaçakçısı Fuat Aydıner'in eviydi.
One of the addresses was the home of the historical artifact smuggler Fuad Aydıner'in Operations.
Kaynak: tgrthaber.com
Körfez ekibinde geçen yılki performanstan eser yok.
No trace of last year's performance in the Gulf team.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Eser(Tanımlar) : Eser, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre; “emek sonucu ortaya konan yapıt, ürün” demektir. B maddesine göre eser ; “Sahibinin
Kaynak: Eser

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.