Yapmadığım bir şey için beni suçluyorlar.
İspat etsinler.
Blame me for something I did not. Proof let them.
Kaynak: ntvmsnbc.comPuanın ve prestijin ötesinde kendisini
ispat etme duygusuyla.
Points, and a sense of prestige to prove itself beyond.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trBunu
ispat edemezler, sadece beni yıpratmaya çalışıyorlar.
They can not prove it, just trying to thumb me.
Kaynak: magazin.milliyet.com.trAma bu akşam biz bunun tersini
ispat etmek için buradayız.
But tonight, we are here to prove the opposite.
Kaynak: hurriyet.com.trMatematik te tanıt (belgit,
ispat), ilgilenilen bir önermenin, belirli aksiyom lar esas alınarak, doğru olduğunu gösterme yöntemidir.
Kaynak: Matematiksel ispatYazılı delil başlangıcı, senetle
ispat kuralının bir istisnasıdır. Kesin delil ile
ispat olunabilecek bir hususun, takdiri bir delilin
Kaynak: Yazılı delil başlangıcıBu hipotezler gözlemlenen verileri kullanarak yanlış oldukları
ispat edilebilecek açıklamalardır. Sıfır hipotez tipik olarak genel veya
Kaynak: Sıfır hipotezYslâmiyet'i, Kur'ân'ı eserleriyle müdafaa eden ve Kur'ân'ın ve îmânın hakikatlerini izah eden ve
ispat eden...” “ Taklidi îmânları
Kaynak: İmam Mehdikarşı tarafın olayda kusuru bulunduğunu
ispat etmek zorunda olmadıkları gibi, kusursuz sorumlu sayılan kişi ya da kurum olayda kusuru
Kaynak: Kusursuz sorumlulukBize verilen bilgileri ve daha önceden kabul ettiğimiz aksiyomları ya da önceden
ispat etmiş olduğumuz eşitlikleri kullanarak doğrudan
Kaynak: Doğrudan tanıtlamada tıpta uzmanlık derecesi alındıktan sonra kişinin lisansüstü çalışmalarına bağımlı kalmadan çalışma yapabildiğini
ispat etmesi gerekir.
Kaynak: DoçentBu insanların Asya'dan 7500 yıl önce Amerika Kıtasına geçtiklerini
ispat ediyor. Arizona Devlet Üniversitesinden Antropolog Christ
Kaynak: Eskimolar hangi dili konuşuyorlarYüksek lisans eğitimi, kişinin eğitim aldığı branşta uzmanlaşması ve bu durumu bilimsel bir makaleyle (tez le)
ispat etmesiyle tamamlanır
Kaynak: Yüksek lisansdünyanın en büyük saldırı eylemi olarak tarihe geçmiş ama eylemi bu örgütün tasarladığı ya da gerçekleştirdiği somut olarak
ispat edilememiştir.
Kaynak: El KaideBu anlamda kelâm iman la ilgili sorulara akl î delil ler kullanarak izâh ve
ispat getirme amacıyla geliştirilen teoloji k felsefe nin
Kaynak: KelâmFormülün İspatları : 1.
İspat Bu
ispat, Dyck kelimelerinin(baştan sona doğru nereden bölünürse bölünsün, X'lerin sayısının Y'lerden az
Kaynak: Catalan sayılarıgelişmeler neticesinde ortaya çıkan iman ve İslam'la ilgili köklü soru ve sorunlara karşı İslam'ın savlarını
ispat etmek amacıyla yazmıştır.
Kaynak: Risale-i NurGeometriyi
ispat ve aksiyomlara dayalı bir dizge olarak işleyen 13 ciltlik kitabı “Elementler” bu alandaki ilk kapsamlı çalışmaydı.
Kaynak: ÖklidDelillerle yapılan somut olayı soyut kanun hükmüne uydurma faaliyetine ise
ispat denir. Mahkemeler iki hususu tespit etme yükümlülüğüne
Kaynak: Delil (hukuk)Nitekim bu yeteneğini
ispat etmek için bir koç doğrar, kaynattıktan sonra, onu körpe bir kuzu haline getirir. ne var ki kızları, Pelias'ı
Kaynak: Midiagöre gösterilebilen veya
ispat edilebilen bir denge ve orantılılık kavramı veya "kendine benzeşme örneği"' olarak iki şekilde tanımlanır
Kaynak: Simetri