ayaklanmak (nsz) 1. Çocuk yürümeye başlamak. 2. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek. 3. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak:
"Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum." -E. Şafak. 4.
mec. Toplu biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek. 5.
mec. Uyanmak, uyanıp kalkmak:
"Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu." -T. Buğra.