Bu
işin doğrusu bu istasyonlara ceza kesip bu cezayı devletin kasasına atmak değildir.
This is a matter of fact that these stations to cut criminal punishment does not throw the state coffers.
Kaynak: finans.mynet.comHafta sonunda motosikletinde benim bulduğum verileri kullandı.
İşin doğrusu ben ona şu an yardım ediyor gözüküyorum.
End of the week I found my bike used data. Matter of fact, at the moment I'm helping him look.
Kaynak: trtspor.com.trBu Hollywood'da da herkesin konuştuğu bir şey.
İşin doğrusu Ben Affleck Altın Küre ve BAFTA da dahil pek çok ödül kazandı bu sezon.
This is something that everyone talks about in Hollywood. Matter of fact, Ben Affleck won many awards, including a Golden Globe and a BAFTA Award this season.
Kaynak: tr.euronews.comBen de onu söyledim orada
işin doğrusu bir ülkede hele iktidar partisinin kendi iç meselesi genel başkanlık yarışı bu kadar uzun bir mesele olursa çünkü muhalefet partisinin genel başkanı sadece genel başkandır.
I told him there especially in a country where the ruling party's own internal matter of a matter of fact the general presidential race, no matter how long, because it not only the leader of the opposition party leader.
Kaynak: brtk.net