işlev ne demek?
- 11 sözlük, 11 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function Osm. fonksiyon Alm. Funktion Fr. fonction
Bir kümedeki değişimin başka bir kümede yol açtığı değişimi belirleyen bağıntı.
Bir kümedeki değişimin başka bir kümede yol açtığı değişimi belirleyen bağıntı.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function Osm. fonksiyon Alm. Funktion Fr. fonction Jap. kansû
Bir değişkenin değerlerine karşılık atanan sayılar topluluğu.
Bir değişkenin değerlerine karşılık atanan sayılar topluluğu.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function Osm. fonksiyon Alm. Funktion Fr. fonction
Bir toplumun halkbilim olay, ürün, öğe ve değişkenleri arasındaki ilişkiler düzeninin, halkın tarihsel, toplumsal, kültürel ve ekonomi gereksinmelerine uygun bir biçimde, uyumlu ve kesintisiz olarak işlemesini sağlayan etkinlik, bakınız» toplum, halkbilim, halkbilim olayı, Öğe, değişken.
Bir toplumun halkbilim olay, ürün, öğe ve değişkenleri arasındaki ilişkiler düzeninin, halkın tarihsel, toplumsal, kültürel ve ekonomi gereksinmelerine uygun bir biçimde, uyumlu ve kesintisiz olarak işlemesini sağlayan etkinlik, bakınız» toplum, halkbilim, halkbilim olayı, Öğe, değişken.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function
Herhangi bir şeyin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev.
Herhangi bir şeyin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev.
BSTS / Mantık Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. functor, individual functor, operation expression Alm. Funktor, Individuenfunktor Fr. foncteur d'individu
1- Herhangi bir sayıda addan bir ad oluşturan deyim; bir adda geçen bir ya da birden çok sayıda adı kaldırmakla elde edilen deyim. || n sayıda addan bir ad oluşturan n-li işlev (…) biçiminde gösterilir. Dizimsel türü: a/an. Örn. ‘ + 'imi iki sayı adı arasına konmakla bir sayı adını oluşturduğundan bir 2-li işlevdir. Anl. işlevci. Krş.. sıfırlı işlev. 2- Açık terim.
1- Herhangi bir sayıda addan bir ad oluşturan deyim; bir adda geçen bir ya da birden çok sayıda adı kaldırmakla elde edilen deyim. || n sayıda addan bir ad oluşturan n-li işlev (…) biçiminde gösterilir. Dizimsel türü: a/an. Örn. ‘ + 'imi iki sayı adı arasına konmakla bir sayı adını oluşturduğundan bir 2-li işlevdir. Anl. işlevci. Krş.. sıfırlı işlev. 2- Açık terim.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function Osm. tabi, fonksiyon Lat.functio Alm.Funktion Fr. fonction
X içindeki her bir (…) öğesine Y içinde f(x) ile gösterilen bir ve yalnızca bir öğe karşılık gelen f=(F,X,Y) bağıntısı, Anlamdaş. gönderim, dönüşüm, işleç, tekdeğerli işlev.
X içindeki her bir (…) öğesine Y içinde f(x) ile gösterilen bir ve yalnızca bir öğe karşılık gelen f=(F,X,Y) bağıntısı, Anlamdaş. gönderim, dönüşüm, işleç, tekdeğerli işlev.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function
Belirli bir yapı, rol ya da kata özgü olan ve onu başkalarından ayıran etkinlik.
Belirli bir yapı, rol ya da kata özgü olan ve onu başkalarından ayıran etkinlik.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
işlev anlamı İng. function Osm. uf'ûle, fonksiyon Fr. fonction
1- Bir ekin öğesinin belli bir toplumsal düzenin uyumlu işleyişine yaptığı katkı. 2- Bir yapının gerçekleştirebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme olanağı veren eylem türü ya da türleri.
1- Bir ekin öğesinin belli bir toplumsal düzenin uyumlu işleyişine yaptığı katkı. 2- Bir yapının gerçekleştirebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme olanağı veren eylem türü ya da türleri.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
işlev anlamı İng. function Osm. fonksiyon
Bir edim, eylem ya da bir ilişkiler dizgesine özgü etkinlik ya da bir değişkende bağıl olarak beliren değişme, bakınız» bağıllık.
Bir edim, eylem ya da bir ilişkiler dizgesine özgü etkinlik ya da bir değişkende bağıl olarak beliren değişme, bakınız» bağıllık.
Güncel Türkçe Sözlük
işlev anlamı
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. kim. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev. 3. top. b. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon.
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. kim. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev. 3. top. b. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon.
Türkçe - İngilizce
işlev anlamı
isim
1) function
isim
1) function
işlev eş anlamlısı
fonksiyon
is. top. b. 1. İşlev: "Yıllardan beri kontrol edilmeyen hortumlar delik olduğundan pek bir fonksiyonu olmamış." -A. Kutlu. 2. mat. Bir veya birçok değeri değişebilen niceliklere bağlı olarak değişen nicelik. 3. kim. Bir birleşikteki herhangi bir madde grubunun kimyasal görevi, bu görevi nitelendiren özelliklerin tamamı.
is. top. b. 1. İşlev: "Yıllardan beri kontrol edilmeyen hortumlar delik olduğundan pek bir fonksiyonu olmamış." -A. Kutlu. 2. mat. Bir veya birçok değeri değişebilen niceliklere bağlı olarak değişen nicelik. 3. kim. Bir birleşikteki herhangi bir madde grubunun kimyasal görevi, bu görevi nitelendiren özelliklerin tamamı.
görev
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. 2. İşlev. 3. Resmî iş, vazife: "Cavit Bey, görevi ona verdiği gün, Abdi Bey çok sevinmişti." -A. İlhan. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. 5. db. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. 6. fizy. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. 7. mat. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. 2. İşlev. 3. Resmî iş, vazife: "Cavit Bey, görevi ona verdiği gün, Abdi Bey çok sevinmişti." -A. İlhan. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. 5. db. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. 6. fizy. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. 7. mat. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
izlev
is. kim. İşlev.
is. kim. İşlev.
"işlev" için örnek kullanımlar
Bu tür bir işlev, S Pen'de ve Sony'nin Xperia Sola cebinde bulunuyor.
This type of function and Sony Xperia S Pen's left pocket.
Kaynak: posta.com.trBuna sempatik ve önemsiz, basit bir işlev gibi ilgisiz kalmamak durumundayız.
However, sympathetic and unimportant, irrelevant, such as a simple function so you do not have to.
Kaynak: haber3.comEklemlerin hareket açıklığı azalır ve tutulan eklemde işlev kaybı ortaya çıkar.
Loss of joint function, range of motion of joints is reduced and maintained occur.
Kaynak: haberturk.comExen İstanbul projesinin satış ofisi aynı zamanda sanat merkezi olarak işlev görecek.
Exen project sales office in London to serve as a center for the arts.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trTrigonometrik fonksiyonlar, matematik te bir açının işlev i olarak geçen fonksiyonlardir. Geometride üçgen leri incelerken ve periyodik
Kaynak: Trigonometrik fonksiyonlar
Kaynak: Trigonometrik fonksiyonlar
Akıl hastalığı ya da mental bozukluk, sıkıntı , bilişsel işlev lerin bozulması, atipik davranış ve/veya maladaptif davranış ile
Kaynak: Akıl hastalığı
Kaynak: Akıl hastalığı
Bir yarı askeri ya da paramiliter güç, işlev ve örgütlenme olarak asker i ancak düzensiz gönüllülerden oluşan devletçe desteklenen bir tür
Kaynak: Yarı askerî
Kaynak: Yarı askerî
Multi-touch ya da Çoklu-dokunmatik, ekrana aynı anda çoklu dokunma ile işlev yaptırılan bir teknolojidir. Birçok firma bu teknoloji üzerine
Kaynak: Multi-touch
Kaynak: Multi-touch
Süt humması veya hipokalsemi, kan kalsiyum seviyesini düzenleyen paratiroid hormon unun doğum sonrası işlev gösterememesi sonucunda oluşur
Kaynak: Süt humması
Kaynak: Süt humması
Birim fonksiyon (özdeşlik fonksiyonu, özdeşlik gönderimi, özdeşlik dönüşümü, birim dönüşüm, birim işlev gibi farklı şekillerde de kullanılır
Kaynak: Birim fonksiyon
Kaynak: Birim fonksiyon
Matematiğin gerçel çözümleme olarak bilinen alanında Riemann integrali bir aralıkta tanımlı işlev lerin integral ini hesaplamaya yönelik
Kaynak: Riemann integrali
Kaynak: Riemann integrali
Kalkülüs te Taylor teoremi, türevi tanımlı bir işlev e bir nokta çevresinde, katsayı ları yalnızca işlevin o noktadaki türevine bağlı olan
Kaynak: Taylor teoremi
Kaynak: Taylor teoremi
Matematikte Lebesgue entegrasyonu bir fonksiyonun entegrasyonunun genel teorisi için genel bir ölçü ile ilgili bir işlev, gerçek hat veya
Kaynak: Lebesgue integrali
Kaynak: Lebesgue integrali
Bir işlev, çalışması esnasında evrensel değişkenlerin etkisinde kalıyor veya evrensel değişkenleri etkiliyorsa ve dolayısıyla bu işlevin,
Kaynak: Arı (programlama)
Kaynak: Arı (programlama)
Matematik te fark işleci bir ƒ(x) işlev ini farklı bir ƒ(x + b) - ƒ(x + a) işlevine eşler. İleri fark işleci: Delta f(x)f(x+1)-f(x),
Kaynak: Fark işleci
Kaynak: Fark işleci
Beyin sarsıntısı kafa ya rastgelen bir darbe sonucu beyin de oluşan geçici bir işlev kaybıdır. Beyin sarsıntısı genellikle spor ortamlarında
Kaynak: Beyin sarsıntısı
Kaynak: Beyin sarsıntısı
Ortak paranteze alma gibi bir işlev ile yok edilebilir. stmt - abT | abW st - id Burada, left factoring yok edilmek istendiğinde önce en uzun
Kaynak: Left factoring
Kaynak: Left factoring
Daha açık şekilde anlatmak gerekirse, bir işlevin büyümesinin asimptotik üst sınırını daha basit başka bir işlev cinsinden tanımlanması
Kaynak: Büyük O gösterimi
Kaynak: Büyük O gösterimi
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
