görev ne demek?
- 10 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
görev anlamı İng. task Fr. tâche, unitée de traitement
Bilgisayarda uygulanacak bir işi oluşturan öğelerden her biri; iş birimi.
Bilgisayarda uygulanacak bir işi oluşturan öğelerden her biri; iş birimi.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
görev anlamı İng. function Osm. vazife Lat.functus: yapılmış Alm. Tätigkeit Fr. fonction
Bir organ ya da bölgeye özgü olan doğal faaliyet. Fonksiyon.
Bir organ ya da bölgeye özgü olan doğal faaliyet. Fonksiyon.
BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
görev anlamı İng. jurisdiction Osm. vazife Alm. Sachliche Zuständigkeit Fr. compétence d'attribution, compétence quant au fond "à la matière", compétence ratione mateiae
Davaların türü ve niteliği yönünden, yargılığın aşamasına göre duruşma yapma ve karar verme görevi.
Davaların türü ve niteliği yönünden, yargılığın aşamasına göre duruşma yapma ve karar verme görevi.
BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
görev anlamı
Bir sözcüğün sözdiziminde belirttiği iş: Güzeller sevimli olur (ad görevinde sıfat) ; Arkadaşım güzel konuşur (belirteç görevinde sıfat) ; Okul kitabında yanlış kalmamalıdır (dolaylı tümleç görevinde Tamlama) vb.
Bir sözcüğün sözdiziminde belirttiği iş: Güzeller sevimli olur (ad görevinde sıfat) ; Arkadaşım güzel konuşur (belirteç görevinde sıfat) ; Okul kitabında yanlış kalmamalıdır (dolaylı tümleç görevinde Tamlama) vb.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
görev anlamı İng. function Osm. vazife, hizmet Fr. fonction
1- Bir nesnenin ya da bir kimsenin gördüğü iş, kendisinden beklenen eylem. 2- İş görme yetisi. 3- Belli bir değişkenle ilişkili olan herhangi bir matematiksel ifade.
1- Bir nesnenin ya da bir kimsenin gördüğü iş, kendisinden beklenen eylem. 2- İş görme yetisi. 3- Belli bir değişkenle ilişkili olan herhangi bir matematiksel ifade.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
görev anlamı İng. function Osm. üfule, vazife Lat.functio Alm. Funktion Fr. fonction
(Lat. functio = yerine getirme, gerçekleştirme) : 1- Bir organın başarısı, gördüğü iş, etkinlik biçimi.(Ör. Görme gözün görevidir.) 2- Bir etkenin değişmesiyle öteki etkenin de değiştiği bağlılık ilişkisi; özellikle iki dizi arasındaki yasal bağlantı.
(Lat. functio = yerine getirme, gerçekleştirme) : 1- Bir organın başarısı, gördüğü iş, etkinlik biçimi.(Ör. Görme gözün görevidir.) 2- Bir etkenin değişmesiyle öteki etkenin de değiştiği bağlılık ilişkisi; özellikle iki dizi arasındaki yasal bağlantı.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
görev anlamı Osm. vazife Fr.fonction
(zooloji)
(zooloji)
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
görev anlamı İng. function Lat.functus Alm. Tâtigkeit Fr. fonction
(anlamdaş. fonksiyon) Bir organ ya da bölgeye özgü olan doğal çalışma.
(anlamdaş. fonksiyon) Bir organ ya da bölgeye özgü olan doğal çalışma.
Güncel Türkçe Sözlük
görev anlamı
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. 2. İşlev. 3. Resmî iş, vazife: "Cavit Bey, görevi ona verdiği gün, Abdi Bey çok sevinmişti." -A. İlhan. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. 5. db. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. 6. fizy. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. 7. mat. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. 2. İşlev. 3. Resmî iş, vazife: "Cavit Bey, görevi ona verdiği gün, Abdi Bey çok sevinmişti." -A. İlhan. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. 5. db. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. 6. fizy. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. 7. mat. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
Türkçe - İngilizce
görev anlamı
isim
1) task
2) duty
3) mission
4) office
5) work
6) function
7) part
8) job
9) position
10) assignment
11) charge
12) service
13) employment
14) appointment
15) commission
16) stint
17) incumbency
18) situation
19) billet
20) workings
21) piece of work
22) devoir
23) business
isim
1) task
2) duty
3) mission
4) office
5) work
6) function
7) part
8) job
9) position
10) assignment
11) charge
12) service
13) employment
14) appointment
15) commission
16) stint
17) incumbency
18) situation
19) billet
20) workings
21) piece of work
22) devoir
23) business
görev eş anlamlısı
işlev
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. kim. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev. 3. top. b. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon.
is. 1. Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. kim. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev. 3. top. b. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon.
misyon
is. 1. Görev: "Bu kadar mühim bir diplomatik misyon bir askere nasıl tevdi edilir?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Amaç. 3. Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul.
is. 1. Görev: "Bu kadar mühim bir diplomatik misyon bir askere nasıl tevdi edilir?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Amaç. 3. Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul.
vazife
is. (vazi:fe) 1. Ödev: "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." -R. N. Güntekin. 2. Görev: "Nedim bugün vazifesine geç geldi." -A. Gündüz. 3. esk. Günlük ücret, yevmiye.
is. (vazi:fe) 1. Ödev: "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." -R. N. Güntekin. 2. Görev: "Nedim bugün vazifesine geç geldi." -A. Gündüz. 3. esk. Günlük ücret, yevmiye.
"görev" için örnek kullanımlar
En çok görev verilen KİT'lerin başında Toprak Mahsulleri Ofisi ve T.
Most multi-task at the beginning of the SOEs and T. Grain
Kaynak: haberturk.comArşiv · Haberler > Güncel Haberler > Kıbrıs gazisine son görev.
Archive · News> News> Cyprus last task veterans.
Kaynak: haber.mynet.comYapılan görev değişimiyle ilgili, Serhan Bolluk da söz aldı.
Concerning the exchange of the task, also took the floor Serhan abundance.
Kaynak: gazeteciler.comMürettebatın tamamı bu görevden önce bir başka uzay uçuşunda görev almış olmak zorundaydı. Apollo 11, uzay uçuşu tarihinde Apollo 10'dan
Kaynak: Apollo 11
Kaynak: Apollo 11
Windows Görev Yöneticisi, Microsoft Windows NT işletim sistemi ailesine dahil bir görev yöneticisi dir. Bilgisayar performansı,
Kaynak: Windows Görev Yöneticisi
Kaynak: Windows Görev Yöneticisi
Kazasker Osmanlı Devleti yapısında idari bir görev olup, kelime anlamı Kadı ve Asker kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır.
Kaynak: Kazasker
Kaynak: Kazasker
Proconsul, Antik Roma 'da Konsül olarak bir yıl görev yaptıktan sonra belirli Roma Eyaletlerinde Vali olarak görev yapan promagistra
Kaynak: Prokonsül
Kaynak: Prokonsül
müteakip Türk Silahlı Kuvvetlerinin devamlılık arz eden teknik ve kritik görev yerlerinde görev yapan, bu kanun esaslarına göre istihdam
Kaynak: Uzman Erbaş
Kaynak: Uzman Erbaş
Almanya Cumhuriyeti tarafından her vatandaşa uygulanan "sivil görev" adındaki öğrenim süreci, askerlik yerine "sivil görev" yapabilir,
Kaynak: Zivildienst
Kaynak: Zivildienst
Senato, bazı ülkelerde yasama organının bir parçası olarak görev yapan kurumdur. Senatolar genellikle çift meclisli ülkelerde bulunur ve
Kaynak: Senato
Kaynak: Senato
Genellikle başkanlar, seçimle görev başına gelirler. Özel durumlarda atama ile bir kurumun başına başkan getirildikleri de görülmektedir.
Kaynak: Başkan
Kaynak: Başkan
SB2C Helldiver II. Dünya Savaşı 'nda ABD Deniz Kuvvetleri 'nde uçak gemilerinde görev yapan pike bombardıman uçağı dır. Donaması'nda görev
Kaynak: SB2C Helldiver
Kaynak: SB2C Helldiver
Türkiye Adalet Akademisi, Türkiye 'de görev alacak olan adli ve idari hakim ler, savcı ların stajı ve görev öncesi hazırlıkları gibi
Kaynak: Türkiye Adalet Akademisi
Kaynak: Türkiye Adalet Akademisi
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
