tuvalet is. 1. Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi:
"Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim." -P. Safa. 2. Abiye:
"Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet." -T. Buğra. 3. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne. 4. Sidik veya dışkı. 5. İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, ayakyolu, yüznumara, hela, kenef, memişhane, kademhane:
"Nerede ise herkesi belediyenin tuvalet çukurlarına kadar takip edeceksiniz." -F. R. Atay.