kaide ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
kaide anlamı
kural.
kural.
Güncel Türkçe Sözlük
kaide anlamı
is. (ka:ide) 1. Kural: "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." -H. Z. Uşaklıgil. 2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık: "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." -H. E. Adıvar. 3. argo Kalça.
is. (ka:ide) 1. Kural: "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." -H. Z. Uşaklıgil. 2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık: "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." -H. E. Adıvar. 3. argo Kalça.
Türkçe - İngilizce
kaide anlamı
isim
1) base
2) pedestal
3) basis
4) principle
5) fundament
6) socle
7) entablement
8) precept
9) matrix
10) sole
isim
1) base
2) pedestal
3) basis
4) principle
5) fundament
6) socle
7) entablement
8) precept
9) matrix
10) sole
kaide eş anlamlısı
ayaklık
is. 1. Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal. 2. Ayak basacak yer. 3. Ayakçak. 4. Kaide. 5. den. Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş.
is. 1. Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal. 2. Ayak basacak yer. 3. Ayakçak. 4. Kaide. 5. den. Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş.
duraç
is. hlk. Kaide.
is. hlk. Kaide.
kural
is. 1. Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam: Dil bilgisi kuralları. 2. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke: "O yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır." -H. E. Adıvar.
is. 1. Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam: Dil bilgisi kuralları. 2. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke: "O yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır." -H. E. Adıvar.
taban
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
(I) is. 1. Ayağın alt yüzü, aya. 2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. 3. Ayakkabının alt bölümü. 4. Kaide. 5. Bir şeyin en alt bölümü. 6. Değerlendirmede en alt derece. 7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle: Partinin tabanının istekleri doğrultusunda... 8. Temel. 9. coğ. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. 10. den. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. 11. mat. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide: Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı. 12. mat. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı. 13. hlk. Tarlanın düz ve verimli kesimi. 14. esk. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir.
taban
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.
(II) zf. (tab'an) esk. 1. Huy bakımından. 2. Yaradılıştan.
"kaide" için örnek kullanımlar
Binek otomobil yapan biri ticari otomobil yapamaz diye bir kaide yok.
Passenger car do not have a pedestal as someone who can not make commercial automobile.
Kaynak: ekonomi.haberturk.comHerkes her konuda aynı şekilde düşünecek diye bir kaide yok.
Everyone will think the same way about everything I do not have a base.
Kaynak: bloomberght.comBir kaide olarak Çin'in uzay programları, kat kat daha yavaş hızla hayata geçiriliyor.
As a base of China's space programs, many times slower than the speed being put in place.
Kaynak: turkish.ruvr.ruBirtakım belli şehirlerin, kendilerine ait özelliklerin dışında hemen hemen hepsinin ana kaide bütün olacak.
A number of cities in particular, almost all of them except for the characteristics of the whole will be the main base.
Kaynak: ekonomi.haberturk.comKasnak , Bir mimari yapıda kubbe nin oturduğu ve yapının üslubuna, türüne göre çokgen ya da yuvarlak olan kaide Kasnak , Enli çember
Kaynak: Kasnak
Kaynak: Kasnak
8 Ağustos 1928'de açılan anıtın, kaide ve çevre düzeni mimar Giulio Mongeri tarafından yapılmıştır. 1925'te dönemin İstanbul milletvekili
Kaynak: Taksim Cumhuriyet Anıtı
Kaynak: Taksim Cumhuriyet Anıtı
Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde, Atatürk 'ü bütün heybeti ile görmek mümkündür. Krippel, anıtın açılış konuşmasında anıtı
Kaynak: Onur Anıtı
Kaynak: Onur Anıtı
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
