ağırbaşlı sf. (ağı'rbaşlı) 1. Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı:
"Büyüdükçe sabırlı, ağırbaşlı bir insan oldu." -Y. Atılgan. 2. Değeri çok olan, ağır:
"Taşralarda ağırbaşlı kitaplar okumaya kalkışan öğrencileri, arkadaşları sarakaya alır." -S. Birsel. 3. Gösterişli.
eksiksiz sf. 1. Eksiği olmayan, tam, tamam:
Eksiksiz bir çalışma. 2.
mec. İyi, namuslu, temiz. 3.
zf. Tam olarak:
"Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu." -N. Cumalı.
erişkin sf. biy. Beden gelişimi tamamlanmış olan, kâhil.
mükemmel sf. 1. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane:
"Sesinizin tonalitesi mükemmel." -N. Hikmet. 2.
zf. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane bir biçimde:
"Birbirinizin yüzüne karşı canciğer olursunuz fakat sekiz on adım ayrıldığınız gibi başka birine mükemmel çekiştirirsiniz." -R. N. Güntekin.
yetkin sf. Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel:
"Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir." -S. İleri.