kandırmak anlamı
(-i) 1. Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek: "Bu arkadaşları da ben kandırdım." -S. F. Abasıyanık. 2. Aldatmak: "Kızcağızı yaşadığı muhitteki sabıkalılar kandırarak bir şebekeye sokmuş." -R. H. Karay. 3. İçme, yeme isteğini karşılamak.

kandırmak anlamı
fiil
1) deceive
2) fool
3) trick
4) spoof
5) cheat
6) persuade
7) bait
8) finagle
9) entice
10) beguile
11) lie
12) con
13) delude
14) dupe
15) string
16) befool
17) inveigle
18) take in
19) diddle
20) induce
21) argue
22) bamboozle
23) string along
24) play with
25) put across
26) put over
27) rope in
28) serve a trick
29) stall off
30) stick
31) hornswoggle
32) wheedle
33) lead on
34) kid
35) jolly
36) jockey
37) intrigue
38) gyp
39) get round
40) gammon
41) flimflam
42) dissuade
43) dish
44) cozen
45) fast-talk
46) stuff
kelime öbeği
1) sell a pup