alelade sf. (ale'la:de, l ince okunur) 1. Her zaman görülen, olağan:
"Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." -R. E. Ünaydın. 2. Bayağı, sıradan:
"Bunu alelade bir muharrir değil, hayatı deşen realist bir romancı yazıyor." -N. Hikmet.
üstünkörü sf. 1. İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan. 2.
zf. (üstü'nkörü) İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma:
"Fakat bu işi bilinçli olarak üstünkörü yapmış, yaraların tam kapanmamasına dikkat etmişti." -İ. O. Anar.