alelade ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
alelade anlamı
sf. (ale'la:de, l ince okunur) 1. Her zaman görülen, olağan: "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." -R. E. Ünaydın. 2. Bayağı, sıradan: "Bunu alelade bir muharrir değil, hayatı deşen realist bir romancı yazıyor." -N. Hikmet.
sf. (ale'la:de, l ince okunur) 1. Her zaman görülen, olağan: "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." -R. E. Ünaydın. 2. Bayağı, sıradan: "Bunu alelade bir muharrir değil, hayatı deşen realist bir romancı yazıyor." -N. Hikmet.
Türkçe - İngilizce
alelade anlamı
sıfat
1) ordinary
2) common
3) workaday
4) blah
5) common or garden
6) mediocre
7) nondescript
8) commonplace
9) run-of-the-mill
isim
1) hack
zarf
1) commonly
sıfat
1) ordinary
2) common
3) workaday
4) blah
5) common or garden
6) mediocre
7) nondescript
8) commonplace
9) run-of-the-mill
isim
1) hack
zarf
1) commonly
alelade eş anlamlısı
bayağı
sf. 1. Aşağılık, pespaye: "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." -Ö. Seyfettin. 2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal: "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." -P. Safa. 3. zf. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta: Bayağı kanacak gibi oldum. 4. zf. Gerçekten: "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." -S. F. Abasıyanık. "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." -M. Yesari. 5. zf. Oldukça, epey: "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." -E. E. Talu.
sf. 1. Aşağılık, pespaye: "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." -Ö. Seyfettin. 2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal: "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." -P. Safa. 3. zf. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta: Bayağı kanacak gibi oldum. 4. zf. Gerçekten: "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." -S. F. Abasıyanık. "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." -M. Yesari. 5. zf. Oldukça, epey: "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." -E. E. Talu.
olağan
sf. 1. Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı: "Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil, ulusal bir görevdir." -T. Buğra. 2. Alışılmış olan, normal: "Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur." -H. E. Adıvar.
sf. 1. Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı: "Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil, ulusal bir görevdir." -T. Buğra. 2. Alışılmış olan, normal: "Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur." -H. E. Adıvar.
sıradan
sf. Herhangi bir özelliği olmayan, bayağı, alelade: "Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı." -E. Şafak.
sf. Herhangi bir özelliği olmayan, bayağı, alelade: "Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı." -E. Şafak.
"alelade" için örnek kullanımlar
Bu öyle alelade düşünülmüş ve ortaya atılmış bir proje değil.
As usual, this is not a project conceived and put forward.
Kaynak: focushaber.comBu potansiyel bizde var ama bunu alelade ürünler üreterek ve satarak yapamayız.
This potential ordinary products we produce and sell, but I can not.
Kaynak: dha.com.trAlelade şablonlarla hafif müziğin nakaratlarından bile daha hafif yazmayı kıvırıyor.
Even lighter than ordinary writing templates curling nakaratlarından light music.
Kaynak: radikal.com.trErkekler smokin tercih ederken kadınların alelade giyinmesi hayal kırıklığı yarattı.
Men prefer women's tuxedo dress in ordinary disappoints.
Kaynak: ensonhaber.comnedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur ki, “alelade rüyalar” da denilen bu rüyalar hiçbir mesaj taşımadıklarından yorumlanmayı da gerektirmez.
Kaynak: Rüya yorumu
Kaynak: Rüya yorumu
Alelade rüyalar beyindeki alelade ve maksatsız tesirlerin gayet yüzeysel, gelip geçici izlerine bağlı olduklarından açık seçik değildirler
Kaynak: Rüya
Kaynak: Rüya
Kalibrasyonun sonucu, ölçüt/ölçeğin, ölçü aletinin veya ölçme sisteminin hatasını kestirmeye, veya alelade bir skalanın işaretlerine
Kaynak: Kalibrasyon
Kaynak: Kalibrasyon
Bu birim, çeşitli nükleer silah kontrolü antlaşmalarında geçer ve nükleer silahların, TNT gibi alelade patlayıcı madde lerle
Kaynak: TNT eşdeğeri
Kaynak: TNT eşdeğeri
alelade ama iyi yapılmış yapılarda hafif ve orta derece hasar; kötü tasarlanmış veya inşa edilmiş yapılarda inemli hasar; bazı bacalar
Kaynak: Mercalli şiddet ölçeği
Kaynak: Mercalli şiddet ölçeği
Genel açıklama : Alelade ve ağırlıklı en küçük kareler " (alelade) en küçük kareler yaklaşımı adı verilir. Fakat, eğer bağımlı değişkenin
Kaynak: Doğrusal olmayan regresyon
Kaynak: Doğrusal olmayan regresyon
barındırdığı idealleştirilmiş inanç ve aile tasvirlerinden vazgeçmiştir ve son dönemlerinde yaygınlık kazanamayan alelade eserler üretmeye başlamıştır.
Kaynak: Wilhelm Raabe
Kaynak: Wilhelm Raabe
Sıradan rüyalar beyindeki alelade ve maksatsız tesirlerin gayet yüzeysel, gelip geçici izlerine bağlı olduklarından açık seçik değildirler
Kaynak: İstihare
Kaynak: İstihare
Bu ilk temsile seyircilerin tümü özel davetiye ile gelmişlerdi, alelade halka bilet satılmamıştı ve Verdi bu türlü seyirciyi değil alelade
Kaynak: Aida
Kaynak: Aida
İki meşrutiyet arası dönemde sıradan, alelade ve herhangi bir paşa kızı olan Nimet, bu devingen somut tarih içinde, akılalmaz ölçüde
Kaynak: Sultan Hamid Düşerken
Kaynak: Sultan Hamid Düşerken
Bu çıkartımsal sonuç istatistiksel anlamlı olacaktır; fakat ortalamalar arasındaki 1/20 farkın alelade kullanılan dil anlamı ile pek
Kaynak: Anlamlılık seviyesi
Kaynak: Anlamlılık seviyesi
Fakat çiçeklere eşlik eden başlık hiçbir alışılmış ,alelade canlılık sunmaz. Köpek balığı iskelet başı ve deniz kabukları ilk başta
Kaynak: Antoine Berjon
Kaynak: Antoine Berjon
şehri ve kaleyi kendi hakimiyeti altına almış ve Hristiyanlığın alelade halk üzerine hakimiyetini açıkça göstermek için Bizans kalesi
Kaynak: Caltanissetta
Kaynak: Caltanissetta
jpg | Punuk Adaları sahillerine vurmuş insan kafatasları, 1977. Fotoğrafçıya göre ada sahillerinde sık görülen alelade görüntülerden
Kaynak: Punuk Adaları
Kaynak: Punuk Adaları
Ayrıca alelade halkın gece konserlerine gelmesinden hiç hoşlanmayan, İngiltere'nin en zengin ve seçkin ailelerin yaşadığı Hempstead
Kaynak: Kenwood House
Kaynak: Kenwood House
Bu büyük olay, gazetelerde alelade bir havadis olarak mı geçti? Hiçbir yerde, Mustafa Kemal'in İsmet Paşa'ya, İsmet Paşa'nın Mustafa
Kaynak: Yaban (roman)
Kaynak: Yaban (roman)
Allazım Sultan'ın Gomatz'a karşı davranışının önü bir köle gibi görmeyip onu alelade bir kişi olarak kabul etme olmasını Sultan'a
Kaynak: Zaide
Kaynak: Zaide
Ressamlık kariyeriin son dönemlerinde Gainsborough çok sade ve şatafatsız özel şöhreti olmayan alelade mevkilerin peyzajlarını yapmakla
Kaynak: Thomas Gainsborough
Kaynak: Thomas Gainsborough
İki oğul, oldukça lüks zevklere sahip, kolay beğenmeyen, elit insanlarken babaları alelade bir halk adamıdır. Dizinin ilk sezonlarında
Kaynak: Frasier
Kaynak: Frasier
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
