Hatice Sultan
alelacele saraya döndü ve sarayına girdiğinde şok oldu.
I was shocked when Hatice Sultan hurriedly returned to the palace and the palace.
Kaynak: haberaj.comDilek Hanif'in etek boylarına
alelacele makas attığı dikkatlerden kaçmadı.
Dilek Hanif skirt lengths did not run away hurriedly taken into consideration in points scored.
Kaynak: ensonhaber.comBir gün de kötü olacaksan birileri senin üzerinden
alelacele inmiş demektir.
One day, someone's going to be a bad come down hastily out of your means.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBDP milletvekilleri İmralı'ya giderken, bakanlar kurulunun
alelacele toplanıp, 4.
BDP MPs go Imrali, hastily gathered the council of ministers, 4
Kaynak: sonsayfa.comolduğu), 1180 yılında krallık içerisindeki ortaya çıkabilecek politik karışıklığın önüne geçebilmek için
alelacele Sibylla ile evlendirildi.
Kaynak: Lüzinyanlı Guyait olmayan boş arazilere sağlıksız ve
alelacele barınaklar yapmasıyla ortaya çıkan yapılar ve bu yapıların zaman içinde geçirdiği süreçtir
Kaynak: GecekondulaşmaArrow'un
alelacele yok edilmesi bu işte Amerikan parmağının olduğu düşüncelerini doğurmuştur. Nitekim Avro Canada 'nın mühendislerinin ve
Kaynak: CF-105 ArrowFakat, tamamen yanlış sebeplerle, yönlendirme ve politik kaygıyla
alelacele 1956'da ata topraklarından zorunlu tehcir e tabi tutularak
Kaynak: Sayisi DeneleriYerine Zoe'nin olaylar sırasında
alelacele evlendiği üçüncü kocası IX. Konstantinos Monomahos geçirildi. İç kaynaklar : Bizans imparatorları
Kaynak: V. MikhailYarasının ciddiliği ve çektiği acı dolayısıyla Bizans tarihinde ilk defa olarak Konstantinopolis dışında Adrianople (Edirne)'de
alelaceleKaynak: StavrakiosAncak Türkçe seslendirmesi
alelacele ve özensiz yapılmış bazı ithal filmlerde diyalogların dublajının yapılmış olduğu buna karşılık
Kaynak: RabarbaRomanın tefrika edildiği Vakit gazetesi önünde toplanan gençler bu sahneden ötürü hesap sormuş; tefrika
alelacele yayından kaldırılmıştır
Kaynak: Kara Davut (roman)Bu durum Basra'daki Britanya karargahının
alelacele bir yardım harekatı düzenlemesine ve bu harekatın da Colmar von der Goltz tarafından
Kaynak: Charles Vere Ferrers TownshendYerine Zoe'nin olaylar sırasında
alelacele evlendiği üçüncü kocası IX. Konstantinos Monomahos geçirildi. Yannis Orfanotrofos'un bundan
Kaynak: Yannis OrfanotrofosSippora,
alelacele Gerşom'u keskin bir taşla sünnet etti ve derisini Musa'nın ayaklarına dokundurdu, "Gerçekten sen bana kanlı güveysin"
Kaynak: SipporaPrag'da Kasım 1419'da, Husçular ile ölen kral Wenceslaus'un dul eşi ve kral naibi olan Kraliçe Sophia'nın
alelacele topladığı paralı
Kaynak: Hussit SavaşlarıAyrıca Kartacalı mürettebat,
alelacele ve zorla askere alınmışlardı ve yeterli askeri eğitimleri yoktu. Roma gemileri hızlı manevralarla
Kaynak: Aegates Adaları Deniz Muharebesiruhu huzur içinde cennete gidebilsin diye son nefesini vermek üzere olduğunu sandığı Filumena'yla ölüm döşeğinde
alelacele evlenmeye razı olur.
Kaynak: İtalyan Usulü EvlilikBayan Pendrake'in marketçiyle zina yaptığına şahit olunca dinden soğur ve
alelacele evi terkeder. Sonra Merriweather (Martin Balsam) adlı
Kaynak: Küçük Dev Adam (film)Bu hafta sonu daveti için ayarlamalar yapmak üzere
alelacele Paris'ten yola çıkan Jeanne'ın arabası taşra yollarında bozulur.
Kaynak: Aşıklar (film, 1958)Vasilerinin (Harry Andrews) işlerinin yoğunluğu nedeniyle onlarla fazla ilgilenemeyip
alelacele Londra 'ya dönmesiyle koca malikânede üç
Kaynak: Karanlıktan Gelen AdamTren istasyonuna gittiğinde sevgilisi ile kaçmakta olan genç bir aşık ona
alelacele bir nikah kıydırmak ister ama Charlie korkup kaçar.
Kaynak: The Pilgrim (film, 1923)Mountain Chief'i yakalayamamış olması ve ilgisi olmayan kişileri katletmesi ve
alelacele rapor düzenlemesi yüzünden birçok kişi alkolik
Kaynak: Marias Katliamıgörüşmek üzere Viyana'ya gelir, gelir gelmez de arkadaşının bir kamyonun altında kalarak öldüğünü ve cenaze törenin
alelacele yapılacağını öğrenir.
Kaynak: Üçüncü Adam (film)