kaptan anlamı İt..capitan
1. Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli: § "
Zira maiyetinde bulunan ıskunanın iki kaptan, bir reisi, bir hoca, bir lostroma yani güverte kumandanı, iki dümenci, dört armacı, bir miço, bir kamarottan ve üç dahi tayfadan ibaret bulunan hademesine ve geminin hâl ve şanına bakıldıkça böyle bir geminin ancak üç, dört yüz bin toler variyeti olan adam maiyetinde bulunabileceği tahmin edilir." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar s. 31. § "
Bütün iradeyi dalgaya veren aşırı cemiyetçi görüş kaptanı inkâr etmiş oluyor." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 99. § "
Böyle zamanda içki içilmez otur, şimdi kaptan gelecek, ben böyle korkulu işlere niçin karıştım deyip duruyordu." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 121. § "
Fakat böyle bir durumda kaptana, çarkçıya sövüp saymanın yeri miydi?" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 62. § "
Züleyha, güverteye çıkınca kaptanın bir bacağının takma olduğunu gördü." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 19. § "
Yanında yatın kaptanı olan genç, esmer bir delikanlı da vardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 99. § "
Sevk zabitine ve kaptana müracaat etmiştim." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 7. § "
Gemisini kurtaran kaptan, anladın mı?' -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 192.
"Kaptan da endişeli duruyordu." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 25. §
"O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 8. § "
Yahya Kaptan'ın Gebze'de şehit düşüşünü anlattığın parçayı okutturup dinlerken, senin, önünde serilmiş güneşli Ankara ufuklarına bakan gözlerinin -davan yoluna baş koymuş o halk kahraman can verirken yanında imişsin gibi -nemlendiğini; yıllar sonra o hatıra ardınca hâlâ dudaklarının titrediğini görmekten büyük ne olabilir!.." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 38.
"Kaptan, mebus Ramazan Bey, meşhur un tüccarı Korukzade, komisyoncu Melahrinos, hep bize gelir." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 91. 2. Spor oyunlarında takım başı. 3. Kaptan pilot. 4. Şehirler arası yolcu otobüslerinde sürücü. 5. Balkanlarda çete savaşı yapan milis gücünde çarpışan kimse, efe.