Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

karakol ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü

karakol anlamı İng. Patrol, sentry, guard Alm. Wache Fr.Patrouille, garde
1- Hükümetçe silâhlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetleri. 2- Güvenlik kuvvetlerinin yerleşmiş bulundukları konut.

Güncel Türkçe Sözlük

karakol anlamı
is. 1. Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı: "O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez." -R. H. Karay. 2. tar. Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye.

Türkçe - İngilizce

karakol anlamı
isim
1) police station
2) station
3) post
4) headquarters
5) police office
6) station house
7) nick
8) watchhouse

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

karakol anlamı
Asmanın dibindeki eski dallar.

Sücüllü *Yalvaç -Isparta

karakol anlamı
Yüklenen arabanın gitmesine engel olmak için iki küçük, bir büyük direkle yapılan engel.

-Zonguldak

karakol eş anlamlısı

devriye
is. 1. Karakol: "Tam o aralık Eyüp merkezinin deniz devriyesi yetişti." -O. C. Kaygılı. 2. tar. Osmanlılarda ilmiye sınıfından olan kimselere verilen derece.
kol
is. 1. anat. İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm. 2. Vücudunun bu bölümünü saran bölümü: "Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu." -O. C. Kaygılı. 3. Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça. 4. anat. Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü. 5. bit. b. Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal. 6. müz. Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü. 7. Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça. 8. Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş: Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları. 9. tar. Karakol: "Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi." -R. H. Karay. 10. İş takımı, ekip, grup: "Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı." -S. F. Abasıyanık. 11. ask. Kanat: Sağ kol. Sol kol. 12. Dizi, düzen: Yürüyüş kolu. 13. den. Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri.
kulluk
is. 1. Kul olma durumu, kölelik, ubudiyet: "Kulluk bakımından da o kimseden daha âciz ve itaatlisi olamaz." -N. F. Kısakürek. 2. Kulun yaptığı iş. 3. tar. Karakol.

"karakol" için örnek kullanımlar

Bu olayin hemen akabinde yasayan karakol baskini ise, isleri iyice karistiracaktir.
Living in the raid the police station immediately after this event, however, thoroughly confuse jobs.
Kaynak: gazetea24.com
Karakol çıkışı salonun yolunu tutan şef, izleyicilere hissettirmeden konseri bitirdi.
Chef holding out the hall way to the police station, concert, graduated from the audience feel it.
Kaynak: sabah.com.tr
Uzun bekleyiş sonrası makinist gelmeyince Musa C., lokomotifin motorunu kapatarak polis otosuyla karakola getirildi.
After a long wait came, Moses C. machinist, locomotive engine, turning off the police otosuyla brought to a police station.
Kaynak: iha.com.tr
Türkiye'de bir ilke imza atan karakol, içindeki sinema ve internet salonuyla çocuklar için aynı zamanda bir eğitim yuvasına dönüştü.
A pioneer outpost in Turkey, but also for the kids in the hall of cinema and the Internet has become a training slot.
Kaynak: takvim.com.tr
Derbent (tarih) Selçuklu ve Osmanlı devleti'nde koruma ve iskan için yapılan karakol ve üsler. Yerleşim yerleri Dağıstan : Derbent, Dağıstan
Kaynak: Derbent
1957 yilinda karakol geldi 1963 simdiki ortaokulun binasina tasinmisti. 1974 da karakol kaldirildi. Sebebi de köyde hiçbir vukuat olmadigi
Kaynak: Kırkpınar, Kulu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.