karanlık ne demek?
- 4 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
karanlık anlamı Osm. muzlim Fr.obscur
(astronomi)
(astronomi)
Güncel Türkçe Sözlük
karanlık, -ğı anlamı
is. 1. Işık olmama durumu: "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." -H. Taner. 2. mec. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık: "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. sf. Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan. 4. sf. mec. Yasalara, töreye uygun olmayan: "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." -M. Ş. Esendal. 5. sf. mec. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum): "Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." -A. Ümit. 6. sf. mec. Karışık.
is. 1. Işık olmama durumu: "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." -H. Taner. 2. mec. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık: "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. sf. Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan. 4. sf. mec. Yasalara, töreye uygun olmayan: "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." -M. Ş. Esendal. 5. sf. mec. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum): "Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." -A. Ümit. 6. sf. mec. Karışık.
Türkçe - İngilizce
karanlık anlamı
isim
1) dark
2) darkness
3) night
4) obscurity
5) shadow
6) gloom
7) deep
8) somberness
9) obscuration
10) murk
11) deepness
12) gloominess
13) inkiness
14) sombreness
sıfat
1) dark
2) obscure
3) murky
4) shadowy
5) gloomy
6) shady
7) somber
8) underexposed
9) unlit
10) sombre
11) darkling
12) tenebrous
13) pitchy
14) dusky
15) funny peculiar
16) funny
17) clouded
18) dun
19) foggy
isim
1) dark
2) darkness
3) night
4) obscurity
5) shadow
6) gloom
7) deep
8) somberness
9) obscuration
10) murk
11) deepness
12) gloominess
13) inkiness
14) sombreness
sıfat
1) dark
2) obscure
3) murky
4) shadowy
5) gloomy
6) shady
7) somber
8) underexposed
9) unlit
10) sombre
11) darkling
12) tenebrous
13) pitchy
14) dusky
15) funny peculiar
16) funny
17) clouded
18) dun
19) foggy
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Karanlık anlamı
Iğdır ili, gaziler bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Iğdır ili, gaziler bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Karanlık anlamı
Sivas ili, Kavak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sivas ili, Kavak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
karanlık eş anlamlısı
karışık
sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Saf olmayan: Karışık süt. 4. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: "Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!" -N. Cumalı. 5. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: "Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın." -P. Safa. 6. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Saf olmayan: Karışık süt. 4. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: "Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!" -N. Cumalı. 5. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: "Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın." -P. Safa. 6. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
üzüntü
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
"karanlık" için örnek kullanımlar
Haber7.com olarak Türkiye'nin bir karanlık sorununa daha fener tutuyoruz.
We keep to the issue of a dark lantern in Haber7.com Turkey.
Kaynak: haber7.comKimi zaman neşeli, kimi zaman karanlık, kimi zaman kaçışın ta kendisi.
Sometimes playful, sometimes dark, sometimes escape itself.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trBir ülke halkı tamamıyla böylesine kara ve karanlık gösterilebilir mi?
The people of a country so completely black and dark show?
Kaynak: haberturk.comEğer hatice sultan ölürse büyüyü kim bozacağı ise karanlık.
If you are Hatice Sultan dies, who disturb the spell of the dark.
Kaynak: kadinhaberleri.comDerin Karanlık, 2000 ABD yapımı bilim kurgu filmidir. Özgün adı zifiri karanlık anlamına gelen Pitch Black dir. Filmin tam adı ise The
Kaynak: Derin Karanlık (film)
Kaynak: Derin Karanlık (film)
Karanlık At Bulutsusu veya Büyük Karanlık At Dünya 'dan görülebilen büyük bir karanlık bulutsu dur. Bulutsu, güney takımyıldızlarından
Kaynak: Karanlık At Bulutsusu
Kaynak: Karanlık At Bulutsusu
Sıcak karanlık madde (İngilizce: H ot D ark M atter (HDM), karanlık madde nin varsayımsal parçacıklarının rölativistik (ışık hızına yakın
Kaynak: Sıcak karanlık madde
Kaynak: Sıcak karanlık madde
Gökbilim ve evrenbilim , baryonik karanlık madde baryon lardan oluşan karanlık madde , yani proton lar ve nötron lar. Baryonik karanlık
Kaynak: Baryonik karanlık madde
Kaynak: Baryonik karanlık madde
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
