Kiralık altın takılacaksa buna çiftlerin
karar vermesi lazım.
Couples need to decide whether it will be inserted Rent gold.
Kaynak: zaman-online.deBiz de bu desteği artırabilmek adına böyle bir
karar aldık.
We also received support such a decision on behalf of the increase.
Kaynak: trtspor.com.trReha'nın vazgeçmeyeceğini anlamıştır ve bir
karar verir.
Reha'nın understands and decides to give up.
Kaynak: haber.stargazete.comSizce Nani'nin oyundan atılması doğru bir
karar mıydı?
Do you think the game Nani was the right decision to be taken?
Kaynak: fotomac.com.trKarar teorisi (ing.:Decision theory) matematik ve istatistik te; değerlerin, belirsizlikler ve diğer konularla ilgili tespiti ile bir
kararKaynak: Karar teorisi Karar destek sistemi (Alm. Entscheidungsunterstützungssystem, kısaca EUS; İng. ve profesyonel çalışanların
karar vermesine yardımcı olarak
Kaynak: Karar destek sistemi Yapılan araştırmalarda suçluların beynindeki lobların bozulduğu ve doğru
karar veremedikleri çoğunlukla gözlenmiştir. Ayrıca bakınız
Kaynak: Cinayetkooperatifleri, işçi konseyleri, katılımcı ekonomi ve işyerinin patronsuz çalıştırıldığı benzer oluşumlarda kullanılan
karar alma modelidir.
Kaynak: ÖzyönetimNP, belirsiz Turing Makinesi ile çokterimli (polinomsal) zamanda çözülebilen
karar problemlerini içeren karmaşıklık sınıfıdır .
Kaynak: NP (karmaşıklık)Hüseyni (Hüseynî), Klasik Türk müziği nde dügah perdesinde
karar kılan bir makam ya da mi notası. Anadolu'ya has bir makamdır.
Kaynak: Hüseyniİl Genel Meclisi, il özel idaresinin
karar organıdır ve ilgili kanununlarda gösterilen esas ve usullere göre ildeki seçmenler tarafından
Kaynak: İl Genel Meclisi